Çocuk pazarda su satıyor,
Bedava değil ama parasız,
Sevabına.
Olmak istediğimi isterim de sürekli,
Hayat her gün değiştirir isteğimi.
Günlük yaşadığımı bilirim de,
Sonsuzu görür, ulaşamam.
Öyle getirilmiş ki zaman önüme,
Beni sarmış geçici ile.
Sonsuzluktan öteye
Bilinmeyene,
Kalbimin derinliklerine
Söylenmeyene,
Hayallerimin ötesine
Verilmeyene,
Bu yalanın sahteliğin şehrinde,
Sırf bizim oralarda, limanda,
Naylon tebessümler geçmez,
Naylon selamlar verilmez,
Naylon kalpler sevilmez.
Sevilen tek naylon,
Aşkı aşk yapan aşkınlığın takipçisidir,
Kederle sevincin peşinden gider,
Sevinçten sonra kederin peşine düşer.
Yüce işaretlerin izleyicileri,
Bir yazgıyı sağlamlaştırır yazgısında,
Kendi arayışında seçimlendirir,
Kimisi ekmek derdinde,
Kimisi karı kız peşinde.
Kimisi şöhret olmak istemekte,
Kimisi bir an önce ölmek.
Kimisi sevmek istemekte,
Kimisi nefret etmekte.
Derin derin dalar giderim gözlerinin ışıltısına,
Eski günlerin sensizlik çığlıklarını duyarım.
Ne zaman ayrılsak, sudan çıkmış balık gibi,
İncelir hayatın görünen çizgileri.
En derinden gelerek vuran dalgaları,
Nazikçe karşılarım kıyılarda,
Yakılmış tütsülere benzetiyorum bitişleri,
Başlangıçlar kokularını bilmediğimiz umutlar.
Doğrusal bir boyutta genişletiyorum aşklarımı,
Hüzünle,
Karmaşık bir yüzyıl oluyorum kendi kendime,
Görmek için görmediklerimi,
Tanımak için tanımadıklarımı,
Öğrenmek için öğrenmediklerimi,
Duymak için duymadıklarımı,
Koklamak için koklamadıklarımı,
Sevmek için sevmediklerimi,
Dünya nasıl dönüyorsa,
Ateş nasıl sıcaksa,
Su nasıl akar ve ıslatırsa,
Sen de öyle güzelsin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!