Bugün şair yüreğimi sana,
Onurlu duruşumu insanlığa,
Bırakıp gidiyorum sevgili ülkem!
Öldürmek bazıları için kutsalsa,
Düşünmek suç ve yasaksa,
Sabahına çiğ düşmüş bir akşamın,
En kederli ufkundayım.
sevdaların pususuna düşmüşüm,
Patikasında yürüyorum uçurumların.
Işıyor yangısı göğsümde güneşin,
Bileniyor hayat.
tarlada ırgat
sabır işler,
emek işler.
ağıtlar zılgıt,
zılgıtlar beşik…
büyük ve ıssız taşra düşü,
Yine akşamdan kalma takiplerdeyim,
Zamana sığmayan düşler gezinirken içimde
Umutları harmanlamaya koşuyorum.
Sahnelediğim oyunu yarıda bırakmamalıyım,
Yüreğimin bir yerlerinden
Alacakaranlık bir ocak akşamında,
Gökyüzü yasaklı çığlıklar sessiz…
Bir yanım gök bir yanım tepe…
Direncim kınsız öfkesiyle,
Sahte gece ışıklarının
Yangınımla
Sarmaş dolaş oluyorum
Bu kentte..
Hesapsız,pazarlıksız
Bir hayatın içersinde,
Yol veriyorum
Yalanla avutulmamış,
Hileyle çapaklanmamış,
Dil,din,ırk ayrımcılığının
Yer almadığı yaşamla
Henüz özgürlükleri
Resmedilmemiş diyarların
Dünya koskocaman bir harabe,
Ve ben eskimekteyken.
Aklımdan sökemediğim,
Zamk oluyorsun.
Yürüyor baharım,
Vadilerden tepelere.
--------------------
Bilenmişim, susamışım sevdana
Saçlarından yıldızlar dökülür avuçlarıma…
Hayallerim siyaha çalar,
Bahar gelir, kanlı kızıl karanfiller,
Bir kaptanım,
Kayıp kenti denizlerde arayan..
Gelecek baharların
Umudu gözlerimde,
Ve kırık dökük
Sözcükler hasretimde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!