Aktı yine özlemin gözlerimden, kayboldu yine ümitlerim.
Uyduramam öyle yaşamadığım satırları.
Yıpranmaya yüz tutmuş bir kalple tutunuyorum hayata
Bir anlık sevginin müebbet kurbanı oldum
Yürüyorum, yürüyorum; başı dik ve alevli yüreğimle
Garip bir çocuğum ben
Kimsenin sevmediği bi çocuk
Çirkin olduğumdan değil kimsesiz olduğumdan
Dedim ya garip bir çocuğum
Herkesin yüzündeki imalara alıştım artık
Boşvermişlik ruhu sararsa bedenini
Herşeye yok gözüyle bakarsan
Yaşam heves vermiyorsa
Nefes almanın bir manası yok
Pusuya yatan nefretler
Dara düşünce çıkar gün yüzüne
Güneş giydi siyah elbisesini
Gündüz rüyaya daldı
Karanlık merhabalaș tı yalnızlarla
Gece çıktı volta atmaya
Vefasızlık anıldı gene dün ve öncekiler gibi
Su serpildi kırmızı yanaklara
Her adımım yavaş artık, solukladığım nefes gibi
Pencereden görünen kare kare aldanmışlıklar
Ve pençesinde olduğum hüznün ta kendisi
Doluyum, sonu görünmesine rağmen yüklemine kavuşamayan cümlelerle
Doluyum, hak etmediğim duygularla, yaşanmışlıklarla
Sensiz hayatın ne olduğunu merak bile etmiyorum. Çünkü hayatım sen oldun artık. bir gülüşüne kurban edeceğim o kadar çok hislerim var ki. Gözyaşı ile süslediğimiz cümlelerimiz bile oldu. Her şey senle çok anlamlaştı ve güzelleşti. Çoğu şey anlamsızdı sen anlamsız gelen hayatıma anlam oldun. Sevgimi anlatabilecek kelime bulmakta zorlanıyorum. Tek tesellim sensin. Hani küçükken yere düşüp dizimizi incittiğimiz de hemen ağlayarak annemize koşardık ya o yaramızı sarar diye. Ben de bir sene önce düşmüştüm ama dizimi değil kalbimi incitmiştim. Ve en güzeli de kalbimi saran sendin
Kazandıklarıma seviniyordum oysa ki. Aklıma gelen sen olunca değişti yine kalbimin ritmi. Çıkmaza girdi duygularım. kalemimden düşen damlalarla yıkadım cümlelerimi. Yabancı diyarlarda gurbetin kucağında yüreğim.
Anlarsın yazdıklarımı, peki yazamadıklarımı ve defalarca yazıp sildiklerimi… yokluğuna dayanamayan yüreğim, varlığında ıslanmayı bilmeyen gözlerim yalnız bıraktı beni.
Karanlık için geceyi beklemiyorum artık, gündüzlerim de güneşsiz… şiiri anımsatan gülüşünden bir yudum ver. Ver ki bir mana taşısın yüreğim. Ne çabuk geçti mutlu dünler. Durmaktan uzak saatlerim bozuldu sanki, acının tam ortasında. sığ hayatımın derin saatlerindeyim. Atmaktan yorulan kalbim sıkıldı dar kafesin de. Ve gene yoksun ve gene seni özleyedurdu sana ait kalbim.
MURAT TRKMN
Kim olduğumu bilmiyorum. kendimi unuttuğum biri var. o yok şimdi ağlasam geri gelir mi. hani, ağladım ve yoksun. arıyor gözlerim seni. kalbimin çığlıklarını duymuyor musun. bak; gel diye hıçkırıklarla boğuldu. Gel de şu çocuğu üzme. bak nasıl gözlüyor yolunu. gel bak. bak ve gitme. Bir misafir ol ve kendini unut burada. Burası benim kalbim sevgilim. gene şairliğim tuttu, aklıma sen geldin. keşke aklıma gelip gitmediğin gibi gitmeseydin. Aşkının sarhoşu oldum. artık gülemiyorum, artık insanları sevemiyorum. Yazmaktan usandım. Gel otur dinle beni. Dinle ki sevmenin ne olduğunu anla.
Gel otur yanıma şiirimin başlığı gözlerin olsun. Sen bak ben yazayım saatlerce ve satırlarca. Sen sadece bak. sakın kalkma yerinden şiirim geldi engel olma bana. Ben yazayım sadece. unutmam yazarken sevmeyi, merak etme. Ya hani bir masum çocuğun masum gülüşü varya ha işte onu istiyorum ben. Bakışını konu ederim şiirime. gülüşünü ömür sayar yaşarım. Okuduğum değil yazdığım kitapsın sen. Geçtiğim değil varmak istediğimsin. Kapımın tokmağına dokunup gitme. Bekle açarım kapıyı. Hem de koşa koşa. tutarım elinden. Oturturum kalbimin üst köşesine. İstemediğin kadar sevgi ısmarlarım sana. Burda kaybettim işte. istemediğin kadar sevdim seni. Sıradan bildin sevgimi. Oysa ki herkesin tutunmaya çalıştığı bir daldı sevgim ve sen bunu bilmeden gittin. Bir sen yeterdi hatta ismin yeter şair olmaya. Bir gidişin yeterdi sarhoş olmaya ve bir gülüşün yeterdi mutlu olmaya. Seni düşünüp kurduğum cümleye kıyamıyorum. Yanlış olduğunu bile bile silemiyorum. Lüksüm değil ihtiyacımdın. Sen ile başlayıp ve bitiremediğim son’a nokta koyamıyorum.
Sahiplensem seni bu benim desem, bu benim için akan yaş desem yeterdi bana. Murat demen yeterdi. Sadece geçip git yanımdan oturup yazarım bir desten. Baş rolü sen olan bir hayatı yaşamak zor geliyor.
Ben ağlarım kime ne. seven ben ayrılan ben. acıyı ben yaşarım ben anlatır ben ağlarım. sen dinle sadece. umurunda olmasın ne halde olduğum. bir mecnun olamam ne haddime. sen de değildin elbet bir Leyla. sen sensin ben de senim. gitmeseydin. mutluluk ile idare ederdim. fazla görmeseydin mutluluğu. Dağıtırdım biraz çoluk çocuğa. bırakırdım bir zerre kadar kendime. bir damla gözyaşı gerekti sana ben su oldum aktım. sen de kalsaydın dursaydı saatim hiç ayrılmasaydı yüreğimiz.
Saat gece yarısı ve hep aynı şeyler; kalbimi kemirmeye devam ediyorsun. Bir söz oldun dilimin ucunda. bir özet oldun hayatıma. Bir ağrı oldun mesken kurdun kalbimde. Uzaktı kalbim sevmelere, uzaktı dilim süslü kelimelere, uzaktı ömrüm bitmelere… öğretti gidişin özlemeyi de … isyan etmem haşa, lakin kalsaydın bir solukluk daha nefesimde.
Bir gülüşün vardı bir hayatı besleyen. Ve bir ben vardım o gülüşü özleyen. birer yitik kelimeydik olamadık bir cümle. birer buseydik konamadık bir gülüşe. biraz daha zor oldu imtihanımız. biraz daha ağırlaştı yükümüz. Biraz daha erken yorulacağız ve biraz daha az kaldı uzun sandığımız senaryomuz. Keşke bir değil de üç nokta olabilseydin ömrüme.
Şairin arayıp ta bulamadığı kelimeydin. Gözlerin ilhamdı bir şiire. Islandı yine kelimelerim. Seni özlüyor cümlelerim. Yoksun diye haykırıyor kalemim. Gelmeyeceksin diye kayboluyor ümitlerim. Seni seviyorum diye başlayan cümlelerin sonsuz olduğunu sanardım. Birdenbire ıslanıverdi yine gözlerim. Artık uzunca cümleler kuramıyorum. Cevap bekleyen soruların çaresizliğine büründüm. erken biten sigaramla sataşır oldum. Soluklanmadan yaşamaya koşuyorum. Sanki giden sen değil nefesimdi. Sanki sen değil, canımdı yaşama umudumdu, herşeyimdi. git şimdi şairin kalemini kırmadan…
Sessizce beklediğimiz ölümün gölgesi göründü. Nefeslerimizin arttı değeri. Tutup bırakmak istemiyorum nefesimi. Fakat ne fayda ölüm geldi de çattı. Film şeridi olup geçiveriyor gözlerimin önünde uzun sandığım kısa hayatım. Baş ucumdakiler neden ağlıyor acep. O kadar kötü bir şey mi ölüm. Ben mutluyum ama. En azında ikilileri oynayan yüzlerden uzağa gidiyorum.
Birer birer yığılıyor insanlar burada kiminin yüzü simsiyah kimisi bembeyaz, kimisi ağlayarak kimisi gülerek. Artık kıyafetsiz kalıyor kelimeler ve yalan-yalancı kavramları anlamsızlaşıyor burada. Nihayet yazdığımız senaryoyu fimleştirme işlemi sona erdi ve geldi filmimizi izleme vakti. Aa bak şu filmin konusu hırsızlık, şunun yalancılık, şunun düzenbazlık, şunun riyakarlık…. Orda gülen adamın filmi neyi anlatıyor bi bakalım. Çok ilginçtir ki hırsızlık, yalancılık, riyakarlık herşey var ama mutlu son ile bitiyor. Öğrendim ki tevbe suyu ile yıkamış filmini. Hani benim filmim benim ki nerde, yok yok getirmeyin izlemek istemiyorum. Ne olur uyandırın beni yeniden yazayım senaryomu. Çok iyi bir insan olacağım filmim çok güzel olacaktır bir kerecik şans verin lütfen. Neden son bir şans vermiyorsunuz böyle olamaz olmamalı. Bırakın kolumu sizinle gelmek istemiyorum ne isterseniz veririm para mal mülk. Herşey var ben de yeter ki bırakın beni. Hayııır atmayın beni ateşe atmayın ne olursunuz. Korkarım ateşten çoluk çocuğum var. pişman oldum çok iyi bir insan olacağım yeter ki bırakın beni.
‘’anne ne işin var bu saatte odamda ‘’
‘’ çığlıklarınla uyandım oğlum ne oldu, terlemişsin de kabus gördün galiba. hadi uyu yarın erkenden işe gideceksin. ‘’
Manasını bilmediğimiz hayatı yaşamak değil midir bu. Keşke diyeceğimizi, son bir şans isteyeceğimizi bile bile bataklığa sürükleniyoruz. Nefsin zalimliğini arkadaş, İç sesimizi arkadaşlığını zalim biliyoruz.
Hayat ağlamakla başladı gülmek ile bitsin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!