1966 yılında Ergani'de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ergani'de yaptı. 1984 yılında okumaya başladığı Fırat Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden 1986 yılında ayrılmak zorunda kaldı. 30 yılı aşkın İzmir'de yaşıyor. Halen İzmir'in bir ilçe belediyesinde çalışıyor. Evli ve 2 çocuk babası. Şiir dışında resim sanatıyla da ilgileniyor.
Hüzünlü bir ses derinliğinde
Gece yıldızlardan süzülüp
Siyahlar içinde gelir ayrılık
Papatya tarlalarından beslenir
Beyaz bulutlardan sağılan yağmur
Fırtınalı bir denizde çırpınan
Üç günlük varlığın için
Bir ömür sınandım
Bir anlık bakışına
Bilsen nasıl adandım
Yıldızlı gecelere verdim ismini
Kırmızı çerçevelere serdim resmini
Çocukluğumda, eski bir salıncakta kaldı sesim
Suskunluğum ondan
Şimdi gitme
Ecnebi ve harici duygular işgal ediyor kalbimi sen gidince
Sen gidince yalana, dolana sarılıyor gece
Gece acımasız bir diktatör
Barakada uyanış krallık rüyasından
Yokuş yukarı ite kaka
Tepeden aşağı paldır küldür yuvarlanış bazen
Yılkı atı çaresizliğinde sözde özgürlük
Aç kurt ve besili kangal kapışması devridaim
Koyun sürüsünde bir keçi yalnızlığında saklanıyor hüzün
Bir haziran sabahına uyanmaksın sen
Bakışlarında mutluluğun renkleri var
Gözlerin bir haziran sevdası
Haziran en sevdiğim aydır bilir misin?
Bestesi nazlı nazlı akan dereden
Uykuyla uyanıklık arası bir yerdeyim
Lacivertten griye dönüyor gece
Saçlarından perde yapıyorum pencereme
Gözlerinin akından bulut çiziyorum gökyüzüne
Mor atlar geçiyor bulutların arasından
Üstlerinde kırmızı süvariler
Bir şatafatlı hanedanlık rüyasıdır gözlerin
Mecburi bir uğrak yeri
Her gün aynı saatte gelinen
Adı sanı unutulmuş devrik bir kralın
Tahtını geri almasının sevinci var
Yaşama renk katan her sözünde
Ömürden bir gün daha geçti
Bir gün daha yedik sermayeden
Balıkçı tekneleri dönüyor bir bir kıyıya
Yorgunlukları motorlarının sesinden belli
Keşke balıkçılar gibi paylaşabilsek her şeyi
Onlar ne çekerse denizden
Gecenin büyülü sessizliğine hüzün bulaştıran sevilenler midir günahkar,
Yoksa sevenler midir kendine hediye edilen canı asla sevmeyecek kişilerin sevdasına kurban edenler?
Bilinmezlik denklemlerine takılıp kalan sözelci düşüncelerden sıyrılmanın hazzını hangi engin yürekler yaşayacak bu karanlık devirde?
Dört duvara, soğuk, dar ve kasvetli bir odaya kapanıp, kendi kendini yürek mahkumu ilan eden, hüzünden ve çaresizlikten beslenen zavallı insanlara teselli olsun diye söylenebilecek bir tek kelime bile yok merhamet dağarcığımda
Oysa daha dün, yeni yetme halimle, gel-gitler içinde, karanlığı aydınlatacak ışığın kaynağına sırtını dönüp, görmezden gelen ve inadına çözümsüzlükten beslenenlerden biri de bendim belki de
Geliştim mi, değiştim mi, umursamaz olup, hayatın giderine doğru akıntıya göre kürek çekmeyi mi öğrendim, ben de bilmiyorum aslında
tartma gönül terazinde değerimi
her gün yeni baştan
aramızdaki mesafeyi bölen, toplayan, çarpan
her işlemin suç ortağı olduğumu çoktan biliyorlar
hüzünlü hikayelerde ayla yıldızı, güneşle bulutu buluşturmaktan ötürü göz hapsindeyim sürekli
babilin asma bahçelerine karşı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!