düşünüyorum yine
seni düşünmenin alışılmışlığıyla
birden doluveriyor yüreğime
o güzel, sıcak sevgin
dinliyorum ezgilerde sen
görüyorum bir martının kanadında sen
kitapçıya uğradım dün
rafların arasında uzun uzun dolaştım
bir tabureye oturup
sayfalarını karıştırdım bir kitabın
tanıtım yazısında
“daha ilk satırlarda teslim alınacaksınız” dese de bir edebiyatçı
cinayet aletin benden
al öldür
beklerim ben sen rahat ol
acele etme
yavaş yavaş
sindire sindire öldürmelisin
vakit tam o vakit
bana gelme vaktin
gelip de terk etme saatin
terk edilme saatim
akşamın alacası falan değil
güpegündüz,
Ezan sesi yayılıyor karanlıkta,
Sisli bir maltepe sabahında
Sevdiğimden ayrılmanın arifesindeyim
Şişmiş gözlerden akan tuzlu yaşlar birbirine karışırken
Kırmadan dökmeden, olgun bir ayrılığın içindeyim
bir kuş
“minicik bir kuş”
gökyüzünde
“sessiz, derin, masmavi gökyüzünde”
umarsızca
“beklentisiz, korkunç umarsız”
kararan gözlerimin önünden geçen asabi vapurun küpeştesine tutunmuş bir çocuğum,
o geride bıraktığı bana bakmakta,
ben ona yetişememenin telaşıyla çırpınmakta,
içimde bir tuhaf uyku hali, radyoda ajans saati,
vapurun güvertesine tebeşirle peşpeşe daireler, dikdörtgenler çiziyorum,
çocuk halim sıkılırsa seksek oynasın diye,
her rengine ayrı anlam yüklemişler
sevinmiş bu işe
daha çok anlamlanmak için
renklenmiş de renklenmiş
masum beyaza göz kırpmış aşık kırmızı
zarif pembeye dostça sarılmış sarı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!