söyle gözbebeğim
hasret çiçeğim
Sinesi ay ışığı yangınlarında kavrulan
özlemi bıçak yarası
İkigözüm
Islatırmı yağmurlar yüreğimizi yeniden
Gün biterde karanlık çökünce hana
başlarmış ağlamaya bir garip hancı
halini bir soran gören olmazsa
başlamış ağlamaya bir garip hancı
Umutla çıkmıştı bu uzun yola
Bazen insan büklüm büklüm olurya
yolculuk beklerken kapısında
Anılar darılmış
zaman çekilmez olmuş
bir ses duymak istersin
Siluetin eski yüzüyle
Uyandırdı sabahı
Sahte gülücükler
merhabalar
Vedalar derken
uykusuz uyanan gözlerin kaldı
Sen yıldızların hırçın çocuğu,
Gecelerin huysuz aşığı
Sen masalların gizmeli dağıydın
Ben şehirlerde ay ışığı.
dalgalarla gelen rüzgarlarındım
dahası gün açarken
bir ihiyar yürüyor Beşiktaş'ta
öylesine kederli
öylesine mahçup
öylesine biçare adımlarla
Elinde sarma bir tütün
Boynunda parçalı bir koşkal
Eşgali belirsiz bir sokaktayım
Karanlık sarmış heryeri
Yavaş yavaş yol alıyorum
bir elim cebimde
Diğeri katranı bol bir tütünde
Yürüyorum
Hayat yolumun henüz başında
Hayallerle çıktığım bu uzun yolda
Savaştım yanlızlığımla
Savaştım sarmalayan derin korkularımla
Rengi kan kokan kırmızı odalarda
Ben umudum..
Özlemle beklenilenim yani
Sevgi ile kucaklanılanım
Aşk ile öpülenim ben
Her tanede büyüyüp
Yüreklerde tükenenenim ben
Birer yolcuyduk
Düş yorgunluğu gecesinde
yolunu kaybeden
Poyraz esen gölgelere sığınan
bir çiğ damlasıydık
bir tomurcuktuk
Özür dilerim, yetkili şair olmadığın için sana ulaşamıyorum. Acaba Bahçeşehir üniversitesinde misin? Cevabı bana özel mesaj olarak yazarsın herhalde :)