Murat Saydam yada Attila İlhan

Neşter yarasını bilir misin?
İnce, derin ve yanık bir kesiktir,
Gözlerine her baktığımda,
Yüreğime çizilen heyecan gibi.
Aklımı devirir,
Ezberimi bozar,
Hani olur ya,
Sağnak yağmurdan kalan,
Heybetli bir he/yalan gibi...

Siyah şimşekler ısmarlayan,
Fırtına gibidir seni anlatmak
Dudağımı çatlatır
Her kelime,
Her İmge ;
Sıkılan bir göz yaşı mermisidir cümlelerime,
Özledim demiyorsan,
Ve gülmüyorsan
Topaldır düşlerimin bacakları.
Hayallerim sıradandır
Sıradan bir insan gibi...

Bir zaman,
Sen konar avuçlarıma,
Bir serçenin kalbinde saklanır adın,
Ve göz yaşı kadar kıymetlidir,
Nadir,
Eşsiz,
Sondur,
Sonraki bakışların,
yaşamak ;
Seni izlemektir bir rıhtım yamacında
Dalgalarına heves etmek,
Enginliğini düşlemek,
Artık boğulmak istiyorum,
İstiyorum kendi sonumu
Yüzme bilmesemde
Sarılmak kollarına,
Hissetmek durgunluğunu
Ve sonra doymak Sana,
En çok da per-i şan gibi...

Seni yazmak,
Bir intihar mektubudur,
Eceldir şiire,
Satır başlarında vurulur,
Cümlelerin seri,
Sana yazdığım her şiir biraz Sen,
En çok Ben
Her uzvu az biraz serseri...
Seni yazmak bir imtihandır
İlk mısradan beri...
Ben "seni seviyorum" diyemem..
Murat SAYDAM,
ya da
Attilla İLHAN gibi...