Bir âmâ şimdi zaman
Dilimde kelimeler paslı
Beton ve demir harmanı
Küçük bir kutu dünya
Ve göğün yüzü bir avlu
ÇEKİÇ KAFA
Niyetlendim çakmaya
Çivisini dünyanın
Gel gör ki çekicim yoktu
Ben de kafamı kullandım
Sonra bir de baktım ki
DAMDAN DÜŞMEK
Buldum kendimi
Damdan düşer gibi
Cenderenin tam ortasında
Oysa ne de güzeldi
Ekmek elden su gölden
DERT
Kırkına dayandı ömür
Görmedim böyle alaka
Her gün
Sabah ve akşam
Yokluyorlar
EFENDİLERE
Demir kapı üzerimize kapanır
Ardında üç muhkem kilit
Ola ki açar kanadını yol verir bize
HESAP HATASI
Zaman
Bir muktediri cihan
En derin yaraya, en keskin derman
Yerinde sayan, su gibi akan
Olmadı hiç ona galebe çalan
HİKÂYESİ BİR HEKİMİN (Dr. Mehmet Ali’ye)
Olmasın diye ölümler öyle sudan
Olsun istedim benden bir hekim
Şu paslı coğrafyasında dünyanın
Nice derde derman saldım
Kâh verdim kâh da aldım
İHTİYAR
Ya bir sürpriz olarak
Ya da taammüden
Ama dahlim olmadan
Düştüm yüzüne yerin
Yani gayri ihtiyari
Dudakların ferman
Ellerin darağacı
Saçların urgan
Ve yüreğin cellât
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!