20 Eylül 1988' tarihinde Gümüşhane'nin Torul ilçesinde bir sonbahar günü kerpiç bir evde doğup, henüz yaşına girmekte iken babası Neşat beyin kanser tedavisi ve batı şehirlerinin her anlamda popülarite olması hasebiyle batıya olan göç akımına kapılmış ve Kocaeli'nin Gebze ilçesinde mesken tutmuşlardır. İlk orta ve lise öğrenimi aynı şehirde okumuştur. Babasının 6 yıllık kanser tedavisi hayırlı netice verir sağlığına kavuşur fakat geçim darlığı hasıl olunca çeşitli avrupa ülkesine gurbete çıkar. Annesi ile yalnız yaşamakta olan Murat Bey dönemeç ...
ÂDEMOĞLU
Ey Ademoğlu;
Elbet bir gün
Hakikate esir düşeceksin.
Bir kara göze tutuldu yüreğim,
Sinesi çatlayacak bir cefaya gark oldu.
Kim derdi;
Böyle yürekten, böyle anlamlı, böyle manidar sevecek bu yürek.
Kim derdi;
Yapayalnız sabah kahvaltılarımda,
Aşklara bakarsın yüreğin burkulur.
Güllere bakarsın
Kokusunun rengi hatırlatır sevgiliyi.
Bir avuç toprak çözer sanırsın
Geçmişte kalmış bütün maziyi…
Her şeye sitem etmek mayası bozulmuş,
Erdemden yoksunların serzeniş teorisidir.
Duygu serzenişi, sitem değil
GİTME
Gitme;
Sevdandan yoksun yaşayamam sevgili.
Gitme, salma beni kederlere
Hakikat;
İnsanoğlunun görmekten kaçındıklarından ibarettir…
Yalansa;
Vazgeçemediğimiz en acı hakikattir…
HAYALLERİMİZ
Ardımda bıraktığım yıllara
Yüreğimi teslim edemem
Sevdan mı yüreğimi derde kedere salan
Sevgine muhtaç oluşum mu?
Yokluğunun çaresizliğimi
beni zaman, zaman ağlatan
KABUL OLUNMUŞ DUAM
Gün ağarıyor;
Huzur bahçemin kapısına
Demir parmaklıklar örseleniyor!
Gün ağarıyor artık;
KUTBUM
Bu şehirde dört mevsim tanıdım kadınım
Sana hiç biri benzemiyordu.
Beşinci mevsimim sendin
Üşütmeyen, yakmayan, titretmeyen,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!