Şiir değil bu,
notaları özlem kokan
bir sevda türküsü
yana yana söylediğin.
Yel değil bu
Yarım kalan ne varsa
ayaklanır er geç.
Kara bayraklar çekilir
bütün gönderlerime.
Beni Afrika’ya götüren
ne bir gemi,
ne bir mavi,
ne de yalnızlığın büyülü iksiri.
Ufka dalan gözleri
Başı arşa uzanan
görkemli binalarınız,
umutla beklediğiniz
enflasyon farklarınız,
ya da
kariyer planlarınız,
Yükleyip sırtıma
ağır kederini yalnızların,
Çoban Yıldızına
ninniler söyler oldum
bu yaz.
Yarın Ekim'in on biri,
tam on yıl olmuş
sen demir alalı
yalnızlar diyarından.
Adını bilemediğin
Terk edilmiş ve ücra
bir Anadolu köyüyüm.
Yalnız ve imansız ziyaretçileri
yıkık külliyemin.
Dev aynaları kurulmuştu
her sokak başında,
yalnızlığım ve ben
büyürken bir başımıza.
Deli sağanaklar,
Duydum ki
yine alı al moru mor
bir akşam güneşi giymişsin.
Haklısın,
en çok hazan yakışır sana
Daha önce neredeydiniz
yine buyur eder miydiniz
çıksaydım karşınıza
yıllar önce mesela
iyotlu ve kör kütük
bir İstanbul sabahında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!