Dur yolcu,
Kervana katılıp nereye,
Senin yerin burası
bırak be kervanı,
Otur iki çift laf edelim,
dost güzel söyler,
NOTLAR,
SAYFALAR ARASI KALMIŞ
GÜL YAPRAĞI KURUMUŞ
İKİ BEYİT SÖZ VARMIŞ.
Kimene.
ÇİNGENE RUHUM ÇALPALANIYOR.
Bir kırlangıç kondu, Gök aydınlıktı soldu
YER ETMİŞ HÜZÜN, TÜM GÜZELLİĞİ DONDU
GERÇEĞİ AYDINLATAN YÜZÜ KASSSSKATI
SİS PERDESİ ARDIN
GÖZÜKMEMEKTE
BİR TUTAM SAÇI ELİNDE
Fersah fersah aradım kokulu tenini
Yedi kat arşınladım yeryüzünü
Dokunmadığım kır çiçeği kalmadı biliyormusun
Bulabilirmiyim aynı dokuyu ve kokuyu
Gizlice anlattım dünyanın en şöhretli üreticilerine
Monşer’ lere…Başına Leydi ve mösyö gelenlere
Sakin bir su birikintisinde oynayan kurbağa larvası
Hayata tutunma kavgasının en alası
Bense larva seyrediyorum tahta iskemle üzerinde
Rakı yudumluyorum, kafam güzelmi ne
Bir kafama vuruyorum avucumun içiyle
Sıkıca sarıyorum bardağı kırmak istercesine
Bak YİNE
ESKİ, TOZLU
ODALARDA
BIRAKILMAK
ÜZERİ ÖRTÜLECEK VE KİMBİLİR
TEKRAR HATIRLANACAK
LİMON ÇİÇEĞİ GETİRDİM EN SARISINDAN
Bu Şehrin TÜM SOKAKLARINA SERECEĞİM İZNİNİ ALIRSAM
BOZOKLU SULTAN ÇAĞIRDI YANINA
BİLMEM NASIL GÖNLÜN ALSAM
SER VERDİM BEN BİLDİĞİM DOĞRULAR UĞRUNA
KAYBEDEMEM
KÖR KARANLIKTA SUYLA UYANDIRDILAR Kaç sabah
SOĞUK VE BUZ TUTMUŞ ELLERİ VE ÜŞÜYEN CİĞERLERİ
TRAŞSIZDI GÜNDELİK
AZICIK TA KİRLİ
MİYADI DOLMUŞ ÜÇ KURUŞLUK MATAF
PASLI KEPÇE
Sen soğuk yaylaların türküsü
Sen toprak kaymasının önünde durmaya çalışan meşe palamutu
Güneş zamanların ardında saklı kaldı.
Sakalım ve bıyığım seni gördükçe donuyor,
Nerede kustuğumuz boğma rakıları
Kirlerimizi akıttığımız nehirler
Tılsımlı bir künye olup gerdanında dolanmak istesem
Yada çulha kuşu olup
göğsünde ötmek,
Yanağındaki pembecikler hayalimdeki panjurlu ev olsa
Ahşap sürgüsü kalbimin kilitli gıcırtısı
Pencere kepenklerinin rüzgardan çarpması gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!