Avuçlarımın arasında ter içinde kalmış kafamı vursamda gönlünün ta orta yerine, sinirden kasılan vücudumun parçası gaza köküne kadar ben istemeden basarsa, ben o arabadan sağ çıkamam yada sol yanım dinamit edasıyla patlar, ve ben yalnızca ölüyü oynarım, oyunda oynayamadık hayatımızın hiç bir zamanında ama bir defa oynarım vede alırım alacağımı..
Biz namluyu yüreğimize dayadık
Yanan, alevlenen sonrasında kuruyan ağzımıza
Biber sürdük merhem diye
Biz beynimizi soktuk
En karışık kesirli matematik sorularına
Havanın soğukluğu, yine başarmış asi ruhunun yüzüne yansımasını.
Yaban kalmış çilek bahçesi ellerini arıyor, bir bilsen ne ağıtlar yakıyorlar.
Ay da bekliyor yolunu, her zaman birlikte aydınlatırmışsınız gökyüzünü,
Hele boya ve fırça, nasıl bocalamışlar sensiz olmazmış hiçbir resim.
Ne bileyim ki her gören bana niye seni sorar.
Tadını damağımda bırakan saçların geldi aklıma
Ben ne kadar çok istesem de sen toplamazdın
Dipleri acıyo, böyle rahatım ben ne karışıyorsun derdin
Föne ihtiyaç yoktu, açık olunca saçlar, rüzgar görevini yapardı
Güzel yüzünü kapattığını düşünürdüm hep
Nereden bilebilirdim ki gerçek yüzünü sakladığını
En sonunda yolun sonu uçurumu gösterince gönlümün yol haritası
Çıkmaz sokaklara vurdum kendimi
Ne çıkar pencerelerden baksa güzel kızlar
Ne çıkarki, çıksa çıksa yaralı çıkar tam gögsünden vurulmuş, gözleri mora çekmiş ben gibisi çıkar
Hangi gönülde aramaya çıksanda beni,
ben çıkar Lanet ettiğin ben..
Kuruttuğun gülleri
Seni üzdüğüm gün attığını sonradan anladım
Anlayamadığım şeyleri
Sana açken tespit ettiğimi de
Sana doyduğum zaman anladım
Ellerine bak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!