Yalnızlığın içinden
Ve bitkinliğin ardından,
Sevginin güzelliği
Ve sevilmenin özlemi,
Aşkın gizemi
Ve sıcak bir çayın demi,
Sevmek, sevdirmek ve sevilmek,
Hepsi de sınırsızca gönül gezdirmek.
Yaşa, yaşat ve mutlu ol
Şu kısacık dünyada.
Boş vermesini bil kimi anda,
Mutluluk aslında her yanda,
Hayat akıp gider farkına varamadan
Ömür tükenir, yaş büyür.
Zevkin ve sefanın tadını alamadan,
Kader taşı seni silip süpürür.
İnsan dünyasında bir zerreyim ben sadece,
Deniz yine kabarmış,
Kükrüyor etrafına.
Ada vapurları bile
Korkuyor sefer yapmaya.
Karşıda bir balıkçı teknesi,
Kapılmamak için akıntıya,
Bir lodos eser ki ta İstanbul'dan buraya
Tüm bahriyenin çekirdeğinin yattığı yakaya
Gemiler korunmak için lodostan
Sığınmak için bir köşeye,
Vermişler yüzlerini Heybeli'ye
Ey canına yandığımın Heybeli'si
Hayasızca savrulan bir kum tanesiydim, senle tanışmadan önce,
Hangi limanda duracağını bilmeyen bir gemi gibi...
Yüreğimdeki ateş küllenip sönmek üzereydi,
Hani bir arayış içine girerya insan,
Bulmak ne güzeldi seni tam düşmek üzereyken.
Ve sahip olmak sonsuza kadar saf bir sevgiyle...
Hangi duygular içinde olduğumu bilir misin?
Her gün on tur sahada koştuktan sonra
Duşların akmadığı
Terler içinde olduğum bir anda.
Hangi duygular içinde olduğumu bilir misin?
İki saat ayakta bekledikten sonra,
Ve bir gün o çizginin bitmeye başladığı yerden
Devamını getirebilirse kalemin,
Ve hazırsan gönlünü vermeye sevdiğine yürekten,
İşte o zaman bir askeri olursun sende bu sevginin...
21 Kasım 2001
Bir bağırtı koptu yıkılan çınarın ardından.
Yüzyılları aşkın bir tarihti devrilen.
Dedem ve belki de onun dedesi,
Onun serin gölgesinde konaklamışlardı.
Önce yaprakları onu terk etti, savrularak;
Ardından toprak su vermez oldu ihtiyara,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!