Bir gülüşüne öldüğüm
Selasız, gamzene gömüldüğüm
Maviş gözlerinde dirildiğim
Bir onanmaz derde, oldum müptela
Oyy, Sevdim Seni
Amansız bir pusudayım
Kulaklarım dikilmiş derin sessizliğe
Gözlerim boş zifir karanlıkta...
Biliyorum senden ses seda çıkmayacak
Yolunda düşmeyecek
Bu puslu ve sisli gecede...
Oysa bir soluk vermeye gelmiştik bu dünyaya;
sevdik, yok ettik, yaşadık,
her soluk alışımızda.
Başımızda sonsuz yıldızlar vardı,
çoğu zaman varlığını inkar ettiğimiz,
her yıldız kayışında bir soluk daha yaklaştık uçmağa.
Neyse, siktir et ya
Zamanın vefasızlığı
Korkaklığın esareti
Yalanın şerefi
Yağmur'un bedeli
Uzattığın eller Tanrı tarafından birbir kırılıyorken ve kuşatılmışken benliğinin bütün çıkmaz sokakları, hala direniyorum...
ve
Sustum;
Birikti yanaklarıma alfabe...
Ben ki divane bozkurt
Sen deli asena
Bozkırdan aktım gözlerindeki hilale
Mihenktir yağmur yüklü gözlerin
Yedi cihan feda gülüşüne
Payemdir... Cevzâ'm...
Bazen sorar insan kendine,
Neden hep ben kaybediyorum diye;
Cevap basit...
Zalimden yana olaydın, kazanan olurdun sende..! !
Varsın olsun, onur-şeref yoksulluğu sizde,
Ha, bu gezegende İstanbul'u seçmek demek, bitmez tükenmez kapitalizmin kölesi olmak demekmiş..! ! Varsın, o bütün şaşaalı beton avm'ler sizin olsun..! ! Onca hükümsüzlükte ayaklarıma hükmedebildiğime şükürler olsun... Bekle beni Kaçkarlar...
Çırılçıplak Duygular
Benki;
Alaca bir ovanın ortasından
Koşar ayak denizin ortasına
Derin denizlerin dip karanlığında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!