Kâğıdım kaleme mahzun bakıyor
Bir karar vermeyi zor etti bana
Divane şu gönlüm yine şakıyor
Soğumuş külleri kor etti beni
Zaman çare imiş; bize yetmiyor
Bakar okurum seni, sayfa sayfa çevirir
Gönlüm senin uğrunda, nice dağlar devirir
Her gece yalnızlığım, beni sensiz evirir
*****Seni sensiz yaşamak, hem acıdır hem zulüm
*****Sen olmayan bahçemde, açmadan solar gülüm
Adı eylül
Mevsimlerden güzü anlatır
Rengini sarıdan alır
Yaşamını gözyaşlarından
Ok değildi gözlerinden
Kalbime saplanan hançer
Gözlerinin karasına
Yanarsın
Gönül yarasına
Sanarken baharda kendini
İçten çürümeye gör
Önemi kalmaz dışın
Bu gün şaşı yarın kör
Vebali çeker başın
Salma nefsi çayıra
Güneş yağmur çamuru, kurutmayı bilmese
Neye yararsın gönül, yaşa basmaktan başka
Nefreti ve öfkeyi, iyi niyet silmese
Neye yararsın gönül, hâşâ asmaktan başka
Yarım yamalak aklım, yâri eşim kılmasa
Onlar feda kuşağının insanları
Onlar Deniz’ler, Hüseyin’ler Yusuf’lardı
Ülkemizin bağımsızlığı uğruna
Verdiler canlarını
Kimi zaman anarşist damgası yeseler de
Kimliği belirsiz alçaklardan
Kurallara uymalı, dikkatli olman gerek
Hem işaret vererek, tedbiri alman gerek
En güzeli güvenli, kullanmaksa aracı
Sağduyulu ol ki sen, vermeyesin bir acı
Evrenin zevahiri, sen gibisin be Nimet
Renklerin rana amma, rakımın sert ve meyil
İhsan etmişse tanrım, bize yağmuru nimet
Ekelim tarlamızı, gönlümde öyle meyil
Çocukluğu elinden, alınmış bir çiçekti
İmrenerek yaşadı, bizim küçük Saime
Annesi kanat gerdi, baba zulmünden çekti
Hasret kaldı sevgiye, bizim küçük Saime
Doğduğu o ülkede, yoktu Aydın havası




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!