Lal olmuş dilimde divane ,
Gam olmuş gönlüm de virane ,
Eskiler der ya hani hata olmaz teşbih de ,
Pervane gibiyim şu uçan aleve,
Dokunsam yanacağız apansız biçare ,
Yine mi çiçek
Yine mi solmuş çiçekler
Ve yine mi sulanmamış tohumu çiçeklerin
Ben bu bahçıvanı anlamadım!
Velhasıl hadi yetiştir bakalım
neyi sevsem rengi değişir
ne yöne baksam erir, yeri değişir
ne güne rüzgar olsam
aniden bana poyraz yetişir .
çal desem çalmaz ya kanun
senin nefesin dir, kıvrılarak yükselen
sigara dumanına benzer ,
ne gariptir ki , en çok ellerin dir bana seslenen ,
ve ben ürkek ceylanları sayarım , parmaklarına benzer
gülmek sana ne çok yakışır ,
Adına yanlızlık demişler bir kere
Bir ikinciye yer yoktur içinde
Kimi zaman turkuaz turuncu kimi zaman beyaz siyah
Az kader az keder az bencillik içinde
Nem değermiş gibi toprağa işte
Öyle narin öyle kırılgandır birkere
kan kokuyor kan evet
kan ağlıyor gene yanlızlığım
en kitapsız gecede nihayet
hırçın köpekler gibi küstahlığım
,
yakışmaz insana ben-ce , bu köpek yalnızlığım
Gül demek bir kelime
Gülmeyeceksen beyhude
Gel demek bir kelime
Gelmeyeceksen avare
Can demek bir kelime
Canim olmayacaksan azade
Bir türkü bellemiştir, dudaklar kimi zaman hasreti
Bir kuşku düşer,kimi zaman benliğine kişinin
Bir kanyon demir alır limanlarından
Özlemler sarar ,bozz bulanık gecelerini
Oysa ne zor inanması kişinin
Nere gitsem yabancıyım
Nere gelsem misafir
Hep tek tabanca, hep bir başına
Zaman bile sakir kalır yanımda
Ne yöne baksam fakir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!