dün gece seni bekledim
güz güneşi solmadan
resmin vardı beynim albümünden
kirpiklerim orta yerde buluşmadan
ama yoktun gelmedin
haber de salmadın kendinden ötürü
zaman senin olduğun yerde işler
senin olduğun yerde dinecek göz yaşları
bahar gelir gönüme
tebesüm gelir yüzüme
yaşanmaya değer ne varsa senin için yaşanır
sevinçler hazlar senden geliyor
yokluğuna inandıramadın beni
pesetmedim sensizliğe
seni sorarım gündüz gece
seni sorarım asi dağlara ceylansın diye
seni sorarım denizlere balıksın diye
seni sorarım seher vakti göklere en parlak yıldızsın diye
sensiz uyandım
açtığımda sabahleyin penceremi
hasretin doldu içeriye
kanatlandı özlemlerim
uçtular sonsuzluğa
kime varıp yalvarayım
kimden aman dileyeyim
boynum eğip kime gidem
sen derdime ol çara
uydum nefsim sevdasına
hey tarih
not düştün mü son amansızlığı
yer verdin mi silinmeyen sayfalarında son kahpeliği
not düş bugünden!
karşılaştır dün ile yarın ile
yıl kırküç otuzüç kurşun yıl ikibinonbir otuzdört bomba
bir ses var içimde/ tek benim duyduğum
mest eyler rûy-i cemalin/ tek benim gördüğüm
destursuz andım seni bugün
haberin olmadan
kendimi sana sen eyledim
fikrini sormadan
gün bitimine az an kaldı
insanlar inlerine çekilmeye hazır
akşam vakti güneş batıyor karşıkı dağların sırtlarında
yemyeşil tepelere bir yangın aksi vurmuşçasına bir manzara
neredeyse yangın çıkacak gibi
mavi çadırın kıyısını öpüyor güneş
savurdum zamanı toz misali
geldi geçti ömür akan su gibi
bakarken maziye göz yaşım akar
ak ak olmuş başımdaki saçlar
gönül kırmak neye üç günlük dünya
bir adam gibi adamı bir yana koysalar
bin adam görünürlüleri bir yana koysalar
ve sonra seçimi bana bıraksalar
ben bini değil biri alırdım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!