tahayyül eder dururum
şüküfe yüzlü yarimi
biter bir gün der avunurum
özlem dolu günlerimi
sevda ne alil imiş
hayatın saydam penceresinden bakıyorum dünyaya
herşey sade ve aşikar
ne abartılarla
ne de örtmelerle
ama inadına inat
olmayanı güzeleştirmeye
düşlerimin savurgan konuğu
titrek ve ürkek
kör ve şaşı yolcusu
seni sana mı anlatmalı
yoksa sana seni mi anlatmalı
siz uyuyun...
siz uyurken geleceğim
sizin sizden haberiniz yok iken
kucaklayarak ayı
doldurarak koynuma yıldızları
biz kaçarız ondan telaşla
o kavalar bizi acele acele
biz beklerken onu
o da bize ulaşma yolunda
her kaçış bizi ona daha da yanaştırır
ölüm bir yokluk değil
bir göçtür
dar-ı faniden
dar-ı beka ya
naklolmaktır dünyadan
ruhuna eziyet eden herşeyi bana anlat
anlat ki çare olayım
anlat ki acılarını
anlat ki sancılarını
nefretimi/lanetimi yolayayım dertlerinin annasına
büyülüyeyim bulutları da yağmasın yağmur sana
derin bir acı çökmüş içime
ak kanatlı bulutlar taşır özlemlerimi
kaç gün kaç gece didindim de
kimseye etmedim minet
veda ediyorum dertlere
duyduğumda o vahşeti
baka kaldım o manşete
bağırmak istedim avazım çıktığınca
lakin açamadım ağzımı
kapatmak istedimsede görüntüyü
kıpırdatamadım ellerimi
sen varkenmutsuzluklar yanaşmaz gönül limanıma
sen varken kötü diye bir şey bilmez gönlüm
sen varken acı tatlı olur hüzün şaha döner
sen varken dağılır üstümde hasret bulutları
sen varken güllenir gönül bahçem
sen varken sıkıntılar eziyet edemez ruhuma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!