Murat Karabulut Şiirleri - Şair Murat Ka ...

0

TAKİPÇİ

Murat Karabulut


Eğer bir kadın sevmekse niyetin, güçlü ve neşeli bir kadını sev. Çünkü o kadının gülüşünün ardında, kocaman hayal kırıklıkları vardır. O, kendinden daha çok sevdiği insanların bıraktığı enkazı taşır yüreğinde. Bu yüzden güçlü görünmeye çalışır, gülmeye çalışır, hiçbir şey olmamış gibi, herşey yolundaymış gibi görünmeye çalışır. O kadın sevmeye korkar, yastığında gözyaşı biriktirir, gözyaşlarına hakim olamaz ve o an belli olur ne kadar yaralı olduğu. Eğer gerçekten bir kadın sevmek istiyorsan, yüzünde tebbesüm olan kadını sev. Çünkü o kadının tebessümünün altında yalnızlığı yatar. Ve bu yalnızlığı, kimse olmadığından değil, kimsesi olmadığındandır. Onu anlayacak, sevecek, güvenecek adam olmadığından güçlü görünmek ister. Herşeyi birbirine uydurur da, yüreğine seven birini uyduramaz. Canı çok yanmıştır aşktan, Sevgi ister, şefkat bekler. Bu yüzden kimseye söyleyemez. Çok sevmiştir zamanında, çok canı yanmıştır ama aşktan ve sevmekten vazgeçmemiştir. Uzaktan neşeli ve güçlü görünen, ama hayattan umudunu kesmiş bir kadındır o. Yaşanılan bütün acıları sineye çektikten sonra, hayata bir yerden başlamaz o kadın, ya bileklerini keser ya da saçlarını. Çünkü bileklerinde kokusu, saçlarında sevgisi vardır. Güçlü kadınlar ölmeye sevdiği yerden başlar.

Devamını Oku
Murat Karabulut



Ne zaman aklıma gelsen, sus’lar düşüyor dilime. Başımı öne eğip, suçluluk duygusuyla, kendimi hapsediyorum yorgun bedenime. Oysa, şimdi gurur duymak vardı içinde senin olduğun her anımla. Öve öve bitirememek vardı yaşattığın mutlulukları, ya da ismin düşünce dilime, gülmekten elmacık kemiklerimin ağrıdığını hissetmek. Güzel sevdim seni. Bu yüzden, sana yakıştırdığım sıfatı haketmesen de, hep güzel kaldın gönlümün alfabesinde. Gözümden yaşlar damlatarak değilde, yağan bir nisan yağmurunun altında, mutluluk şarkılarının en güzel nakaratarına eşlik etmek vardı seninle. Bozuk bir plak gibi aynı şarkıda takılı kalıp, hep aynı şarkıyı mırıldanmak vardı. Vardı işte birşeyler, içinde seni de düşlediğim. Yokluğun çeneme vurdu bu aralar. Çok konuşup, çok sayıklar oldum. Hani, bazen insan aklındakini saklamak için başka şeylerden bahseder ya, işte öylesin şimdilerde. Aklımda oluşunu saklamak için, yaradan acıdan değil de, havadan sudan bahsediyorum soranlara. Havadan demişken, bilirsin ben seni, masmavi gökyüzü bilmiştim karanlık dünyama, masmavi deniz bilmiştim kurak topraklarıma. Şimdi söyle sevgili, her yanım sen olmuşken, her tarafım seni anımsatırken, daha ne kadar kaçabilirim senin varlığını inkar etmekten. İçimde yarattığın boşluğa bile, soluduğun hava doluyor her nefes çekişimde. Yine nefes nefese kalıyoruz içimde bir yerlerde. Başka sevdim seni. Bu yüzden, o kadar yalnızlaştırdım ki seni içimde, ne yana dönsem sana çarpıyorum.

Devamını Oku
Murat Karabulut

Senden sonra, en çok gelmeyişine güvendim ben. Bir daha gelemeyecek oluşuna. Ve beni sevmeyişinden sonra, en çok hatırlanmayacak olmana üzüldüm. Oysa bir zamanlar seni hatırlamak için ne kadar çok dua ederdim bir bilsen. Zoruma gidiyor anlıyor musun? Seni unutan olmak, hatırlamayacak olmak, adını duydugunda sevinen değil de, üzülüp içine ağlayan olmak. Anlamıyorsun değil mi beni? Yani bir defa da olsa benim gözümden bakmıyorsun yaşananlara. Tabi, bütün bunların senin için bir önemi yok nasılsa. Sen adına unuttu de, bitti de, ama beni sevmedi deme. Çünkü ben seni, elimden, ayağımdan, kolumdan bile daha çok sevdim. Şimdi onlar bile küskün bana, ne zaman sana gelmeye niyetlensem, kötürüm olur kalırım bulunduğum yere. Şimdi bir kez daha anladım ve hiç yanılmadım sana karşı duygularımda. Sana olan sevgimde, sevgimi haketmeyişinde ve hatırlanmayacak olmanda yanılmadım. Ne olur yine beni yanıltma ve gelme. Gelme artık çünkü bu sevda terk etti bizi, zaten ne senin gelesin var ne de benim sevesim. Oysa aşka susamışken, susarak gitmek ne kadar zor bilemezsin. Bir valiz dolusu elbileri toplayıp gidersin de, yaşanan hatıraları, sevdiğinde kalan aklını, boşa harcadığın sevgini toplayıp da gidemezsin. Hiçbir zaman tam giden olmaz ayrılanlardan. Senden birşeyler kalır hep geride, aklın kalır, kalbin kalır, yüreğin kalır, diğer yarın kalır. Yani aşkı tamamıyla yaşayamadığın yetmemiş gibi tam olarak da gidemezsin. Hep yarım, hep eksik. Ama bütün bunlar farketmez artık, sen beni kaybettin...

Devamını Oku
Murat Karabulut

Bazen yapılanlar değil de, yaşananlar zoruna gidiyor insanın. Mutluluğunun bir parçası olsun diye hayatının bir parçasını harcıyorsun severken. Sadece elinden geleni değil, yüreğinden gelenin en güzelini yapıyorsun. Her şey bitsin, herkes gitsin o kalsın deyip, emek veriyorsun mutlu olmak ve mutlu edebilmek adına, belki de ömrünün en değerli vaktini ayırıyorsun ama değmiyor. Ve hiç beklemediğin anda basit nedenler yüzünden bitiyor. Sonra herşeyinken, hiç kimsen oluyor yani hiç oluyor her şey. Bir zamanlar yüreğinin yüreğine değdiği insan, bazen düşünmene bile değmiyor. Herkesten ayrı tuttuğun birinin, herkesten farkı kalmıyor, hatta hiçbir şeyi kalmıyor. Biten sadece bir ilişkiymiş gibi görünse de ayrılıklar yaşanınca, biten sadece ilişkiler olmuyor.İnancın bitiyor, güvenin bitiyor, sevgin bitiyor ve eksik kalıyorsun, biraz da yarım. Parçalarından toplanıp ayağa kalkmak istedikçe aklına gelenler darmadağın ediyor yine seni. Tam, bitti, unuttum dediğin anda başlıyor her şey. Zamanla içine hapsettiğin yorgunlukların dökülmeye başlıyor ve içinden dökülenlere takvim yaprakları da eşlik ediyor birer birer, hiçbir yaprak yazmıyor yaşadıklarını. Bir asır gibi, bir ömür gibi geliyor yaşadıkların ama kimsenin umrunda olmuyor. Dedim ya, sana ne yapıldığıyla ilgilenmiyorsun, neler yaşadığınla ilgileniyorsun ve yaşadıkların zoruna gidiyor, bir şey yapamıyorsun. İşte o zaman, senin zoruna giden, başkasının kolayına geliyor.

Devamını Oku
Murat Karabulut

Merhaba Sevgili!
Nasılsın bilmiyorum ama ben düzenli olarak seviyorum seni hala.
Biliyorum yine okumayacaksın bu yazdıklarımı,
Ya da okuyamayacaksın.
Sen gideli fazla olmadı ama ben alıştım yalnızlığa,
Hem artık sorun etmiyorum yokluğunu.

Devamını Oku
Murat Karabulut

Hayat ne kadar tuhaf değil mi?
Bir zamanlar uğrunda ölebilecek kadar sevdiğimiz birini, şimdi unutmak için geberiyoruz.
Ondan gelen bir "CANIM" mesajı kalbimizi durduracak kadar heyecanlandırırken, şimdi adını dahi görmek nefret sebebi.
Gelirken bir şey sormadıkları gibi, giderken "GİDİYORUM" ları sıralarlar boğazımıza.
Bir de "ALLAH'a emanet ol" demezler mi?
Ulan zaten başka kimimiz var ki?

Devamını Oku