Nedenini bilmediğim bi suskunluk sardı beni bir anda
Ağaçlar yürür, toprak konuşur oldu
Gökyüzündeki bulutlarda seni görür
Her seslenişte adını işitir gibi oldum
Güneşin ışıkları yüzüme vururken
Saçlarını hisseder oldum
Hani ay doğar ya mavini üzerine
Yakamozlar vurur ya dalgalara
Uzatırsın elini tutmazsın
Denersin olmaz, koşarsın olmaz
Tutsun,alsın, çeksin seni istersin
Kaç kulaç daha atacağını düşünmezsin
Sen yoksun saat beş olmuş
Seni hatırlarım bazıları
İçimi titreten adını söylerim
Yaşamınla ısınırım
Nefesinle yoğurulurum
Bir sözünle arşa çıkar
İçimde coşkun dalgalar barındırıyorum
Dizginlenmiş denizim alevleniyor
Hayattan sonuz bir kaçamak isteyen yüreğim
Dili tutuluyor, sessizleşiyor
Kimsesizleşiyor duygular
Kara bulutları dağılıyor zihnimin
Çok yoruldum ben
Hayatın her anından,her saniyesinden
Ayakkabımın ucuna değip geçen çakıl taşından
Yokuşlardan, merdivenlerden
Bulutlardan,batan güneşten
En acısı da kendimden...
Yine kış geldi bak, hava soğuk..
Gözlerim gibi pencerem de buğulanıyor
Pijamamın paçasını çorabımın içine soktum
Üzerimde çift hırka
Elimde şekeriyle dişimi sızlatan kahve
Doğduğumdan beri ilk kez bu kadar masumum sanırım
Ellerim cebiminde yürüyürum ıslak kaldırımlarda
Soğuğa çalan nahif bir İstanbul akşamındayım
Öylesine sarıp sarmalıyor ki beni
Bir erkek vücudunda canlansa koca şehir
Tereddütsüz, tam bir "İstanbul beyefendisi"dir
Fakat ben şiir yazmadığımda mutlu oluyorum
Ama mutlu değilim
O yüzden yazacağım
Yani sonsuza kadar,sonlu sonsuzuma kadar yazacağım
Bak bunlar da yeni şiirimin ilk dizeleri olacak
Sonra sahilden sert bir rüzgar gelecek
Can kulağımı cekti azrail
Bir kadının emperyalizmine maruz kaldın dedi
Yabancı bulut tanelerini yüregine saldı
Sivas kalesinde sevişmek gibi bişeydi
Oylesine ahlaksız ve terbiyesiz
Inancını aldı senden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!