Yaşadığın şehir ise başkentim
ve yuttaşıysam Cumhuriyetinin,
Unutma!
Vizem sol cebimdedir.
Çıkagelsen şimdi
çatkapı
üzerinde bir katre
deniz kokusuyla
bir fincan
kahve istemeye gelmiş
Çocukluğum kadar uzak,
yaşadığın şehir.
Ama ben
çocukkende mutluydum,
biliyormusun?
Günaydın
odama süzülen ilk güneş ışığı
günaydın
İlk vapura yetişen martı
günaydın
sol yanım
Kim demiş Aşk'ın kimyası yoktur diye!
Yağmur dediğin sıvılaştırılmış hüzün değilmidir?
Eski bir rum meyhanesinde
yorgun bir sandalyeye otursam
ve Müzeyyen Senar'ın sesi
çarpsa taş duvarlara
önümde rakım
karşımda yıldız gözlerin
Havaya savurduğum
dumanı bile
senin şehrine doğru gidiyorsa,
artık ne denir ki sana!
Gözlerin
pahalı bir tablo gibi
asılı aklımın duvarlarında
biraz deniz var içinde
birazda gökyüzü
gerisi ise
Bakışlarına yıldız tozu bulaşmıştı.
Şiir gibi bakar,
Bakışına şiirler yazılırdı.
İklimleri alabora eder.
Kışı yaz.
Karanlığı aydınlık ederdi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!