Aşk neyin olur senin,ruhun mu +?
Gözlerinmidir ışıtan,yoksa yüreğinmidir ısıtan +?
Ellerinmidir besleyen,yoksa dudaklarınmıdır doyuran +?
Aşk neyin olur senin,kalbin mi +?
Ayaklarınmıdır koşturan,yoksa heveslerinmidir yarışan +?
Saçlarınmıdır estiren,yoksa nefesinmidir soluğunu kesen +?
Kaçırıyorum bakışlarımı bir çift yeşil gözlerinin alev küresinden.
İçimde yanar dağlar var ama,bir gönülde hem ateş hem kar olmaz.
Varmak istediğim yoldan alıkoyuyorsun beni,bir tutsak gibi,azmedilmeye hazır bir esir gibi.
İstemeye,istemeye sevdiriyorsun kendini.
Kaç kalibreydi sözlerin, kaç şarjör boşalttın kalbime de beni kendine köle ettin.
Sokakta gölgeli bir adam,şehrin tüm aydınlığını karanlığına boğan.
Elinden hiç düşürmediği sigarası ile bulutlara meydan okuyor.
Omzundaki yükü biran olsun indirmiyor,aklında hep o altı evladı oluyor.
Çocuklarının isteklerini yerine getirebilmek için canla başla çalışıyor, yetişemediği yerde göz yaşlarını içinde biriktiriyor,yinede şükretmekten geri kalmıyor.
Rabbim bu günümüzden geri koymasın diyor.
Bu gün 19 Ocak
Bu gün içimdeki şehrin yerle bir edildiği gün
Bu gün manzarasında kaybolduğum gözlerinin hayatıma doğa afetini yaşattığı ilk gün
Şehrimin tüm duvarları çatlak yüzü buruş buruş boyası dökülmüş gök yüzümün
Tüm halk toplanmış şehir meydanına sensizliğe yas tutuluyor
Susma.
Daha yeni başlamışken sendeki beni anlatmaya,yakalamışken bu kadar savunmasız bakışlarını,başlamışken konuşmaya,dilin değmişken susma.
Görmezden gelirdin hani sevgimi,burnunun ucunda dursam,göremezdin beni,kaf dağına dikerdin gözlerini.
Ne oldu şimdi,değişen neydi,nasıl düştü yüreğin ellerime.
İnanmalımıyım?
Doğru mu bu?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!