Günlerden kırmızı bir salı
Güneşin alnındayım,
Yalancı bir mart sabahı
Gökte bulut kadarım,
Yağmur kadarım, umarsızım.
Elleriyle okşuyor yanaklarımı,
Sen çeker gidersin
ben seninle giderim
açmaza getirir hayat
ayrılıkları hep o doğurur
sen çeker gidersin
ben seninle giderim
Sesini dinle Annabell,
Yağmur yağdıracağım sokaklarına…
Fersiz bir güneş doğuracağım, hastalıklı;
Küfredecek yalnızlığına…
Sesini dinle Annabell,
Sokak lambaları öksürüyor,
Senindi o tren düdükleri,
Yalınayak gezen kız çocukları,
Akşam olunca çekilen perdeler,
Hele o sokak lambaları, bekçilerin cümlesi…
Senindi köşe başındaki kokareçci haydar abi;
Ağaçlar soyunmuş anadan üryan
Yağmur pundunsuz yağmış
Kızlar kısa etekleriyle perişan
Yağmur saçlarından boşanmış.
Çoktan içlenip buğulanmış camekânlar
Düşlerimde güzelsin sen;
Ellerini tutabildiğim, sarıldığım anlarda bile…
Hani o bulmak vardır seni;
Başka adamların şarkılarında,
Sahil kahvesinde çay içerken,
Sen de duymuş olmalısın, duymuşsundur kim bilir
Gazetelerde sür manşet, insanlar hayretler içinde
Gece yarısı açıklarda bulmuşlar leşini
Oturup bir cıgara yakmış önce, yüzü kanlar içinde
Dün gece bir katil silahına küstü
Nerimanı bir dut dibinde sevdim,
İlk onu öptüm; muhasebeciydi nagehan
Beni terk eden hep muallâydı ansızın
En çok nilgünü sinemaya götürdüm,
Füsundu bir şiirle oltama takılan
Surdibinde meraldi göğsünden öptüğüm…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!