Ya gel, ya da hiç gelmemiş gibi ol: kal!
Ya merhaba de, ya da hiç duymamış gibi ol: sus!
Ya gör, ya da hiç görmemiş gibi yap: bakma!
Hani anneniz sizi tertemiz giydirir
.... ve sokağa çıkarsınız.
Sonra eve bir gelirsiniz,
.... üstünüz başınız kir-pas içinde.
Anneniz feryad eder,
Bir adam İstabul gibi olmalı.
Dört mevsimi yaşamalı.
Çamurlu olsa da sokaklar, çoşkuyla koşmalı.
Yağmurda bile dans edebilmeli.
Bir adam, adam gibi olmalı, İstanbulda doğmalı.
Kaçarken karanlıktan, aydığınlığa.
Bakma asla ardına.
Aydınlık yoluna ışık olacak,
.... kaçarken karanlıktan,
........ aydınlığa.
Ben de istiyorum,
......ama ağır geliyor arkadaşlıklar artık.
O eskiden,
......aç susuz gezdiğimiz,
......ama hala hiç ellerimizi bırakmadığımız,
......güneşin altında kavrulduğumuz,
Canı çeken, Ahvazı da bulur rüzgarda.
Han sahibiyim, beklerim şadırvanda.
Ahvazda olsam da,
.... kim gelirse bulsun beni bu handa.
Aşk mı istediğin?
Seveceksin ve susacaksın.
Ki istediğin aşk ise.
Katlanacaksın yokluğa.
Boşluğa kendimi bıraktım öylece düşüyorum.
Dibe mi iniyorum yoksa bir yükselişte miyim?
Nevrim dönmüş bulamıyorum yönümü.
Her zamankinden çok farklı bir sıkıntı var içimde.
Daralmış yüreğimi gevşetmek için yaptığım hileler bile,
..........işe yaramıyor.
Bir zamanlar kocaman olan bir çınar ağacı varmış.
Gölgesinde yaşanan aşklarla anılırmış.
Ve bir gün kuş beyinlinin teki gelmiş,
.... kesmiş çınar ağacını.
Çoğalacağız,
.... ancak yalnızlıklarımızda..
İttiklerin girecek düşüne,
.... çoğalacak yalnızlıkların.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!