Rabbani bir hümanist sadece .!!
Eserleri
Düştüm kan çiçeğim (şiir)
Düştüm kan çiçeğim düştüm.!
Senin o İsa bakışlı aşkına düştüm.!
Düştüm iki gözüm düştüm.!!
Uğruna can verecek kadar düştüm.!
??
Hayalde olsan düşte olsan ?
Yalanda olsan gerçekte olsan ?
Düştüm be deli sevdam !
Düştüm işte düştüm !!
??
Ben senin O deli sevdana düştüm.!
Düştüm be deli sevdam.!
Düştüm işte düştüm .!
??
Hatırlar mısın ey sevgili.?
O mahsun mazideki,
Masmavi geceyi.,
Semavi semazenler.,
Bir deli sevdanın.,
Gizli ihtimalleri eşliğinde.,
Gökyüzünün Semavi derinliklerinde.,
Semah dönerlerken Aşk ile.,
Ve sen.,
Deli bir sevdanın zirvelerinden.,
Bir şivan gibi.,
Bir şimşek gibi.,
Es kaza menzilinden.,
Bedenimden beynime.,
En çocuksu hayallerimden.,
İliklerimin en mahrem dehlizlerine.,
İlahi bir iltica ile süzüle süzüle.,
Taht kurmuştun ya.,
Gönlümün en ücra yerinde.,
işte o an.,
İşte o an yanmıştım ben.,
O deli sevdanın dumansız ateşlerinde.,
Aşk ile...
??
Şimdi söyler misin bana.?
Ey sevda kaçkını abidem.!
Ey cennet yürekli mabudem.
Ben seni böylesine delice sevmişken.!
Sen şimdi hangi zaafiyetlerinle.?
Hangi veda tebessümlerinle.?
Hangi sevda perçemlerimden kurtula bilirsin ki.?
Ve sen şimdi.,
Hangi hoşçakalların.?
Hangi gizli geçitlerinde.?
Hangi dizelerimin.?
Hangi İntihar nöbetlerinden.?
Sana vurgun bu firari gülüşlerimi.,
Sevda yorgunu hayallerimin
mahzeninden.,
Nasıl Ser sebil edipte.,
Söküp atabilirsin ki.!?
??
Yani demek istiyorum ki ey sevgili.!
Benim sana vurgun
bu son direnişlerimi.!
Sen hangi mazeretlerinle.?
Hangi veda hutbelerinde.?
Hangi günah mabetlerinde.?
Benim sevdama yüz çevirebilmek gibi.,
Bir ihtimalin suistimaline,
tutsak ede bilirsinki..?
??
Yani demem o ki.,
Hiç şansın yok güzelim.!
Çünkü sen benim kalemimden.,
Kalbime dökülen en son şiirim.
Çile denizlerimden,
Gönlüme damlayan son mürekkebim.!
Çünkü sen benim son sevda ümidim.,
Çünkü sen benim.,
Kamikaze dalışlarımdaki
son hedefim..!
Ve sen benim,
Kan çiçeğimsin güzelim...
Kann çiçeğim.!
??
Yani demek istiyorum ki.,
Ey sevgili.,
Sayki ben.,
Se/mavi bir düş’tüm.,
Ve senin düşlerindeki.,
Masmavi düşlere düştüm...
Yani diyorum ki ey sevgili..
Sayki sen,
Bembeyaz bir düş’tün...
Bende senin,
Gözlerindeki simsiyah gülüştüm.!
Yani diyorum ki ey sevgili.,
Ben semavi bir sevdanın.,
Yemyeşil ummanın da .,
Mor kanatlı bir martının
kanatlarından.,
Senin ;
O deli sevdana düştüm..!
Düştüm be deli sevdam düştüm .!
Düştüm kan çiçeğim düştüm.!
Düştüm devrim gülüşlüm düştüm.!
Önünde diz çöküp
yalvaracak kadar düştüm.!
Düştüm ulan düştüm işte düştüm…
Yazar Şair : Ali Murat (Murat Demirel)
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!