Benim için işin en zor kısmıdır işte burası. Genelde bu bölüme insanlar bir düzine eğitim hayatı yazarlar, bilmem nerede ilk, Orta, Lise, Yüksekokul, Mastır, Doktora… Bilmem ne bilim dergisinde yayınlanmış bilmem şu kadar makale…
Ah ne büyük bir güzelliktir kimse benim gibi bilemez bunu. 1985 filandı galiba, Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesinin karşısında bir Cafede 2 ay bedava çalıştım. Üniversiteliyi yakından görmek, onları hissetmek için. Kocaman cetvelleri, pergelleri vardı ve dünyayı ölçüp biçiyorlardı benim için. İşe gidip gelirken Fakültenin bahçe duvarına dokunurdum, inanırmısnız, bu gün hala aklıma geldikçe içim sızlar, o duvarlar sevgilinin omzuna dokunmak gibiydi. Ben şiirini yazdığım hiçbir kızın omzuna dokunmadım, hiçbir yüksek okul kantininde tost yemişliğim yoktur, hiçbir orta veya lise bahçesinde, saç baş darmadağınık, gömlek pantolonun yanlarlından sarkıyor, kravat sanki başkasının boynundaymış gibi elim cebimde dolaşmadım. Hiçbir teneffüs zilinde hiçbir bahçede hiçbir kız tarafından aranılmadım. Hiç bir mezuniyet töreninde adım okunmadı. Hiçbir dini bayramda hiçbir kayınvalide kayınpeder eli öpülmeye gidilmedi, yine hiçbir bayram sabahı hiçbir çocuk benden hediye beklentisinde olmadı… Hiçbir mahalle bakkalı vereseye defterine adım geçmedi. Hiçbir kasaptan kaçarken görülmüşlüğüm yok… Fakat kimi bulvar mağazalarının vitrinlerinde gelinlik seyrederken bende gördüm kendimi, o gelinliğin içinde 37 yıllık yaşamımda hiçbir yerde rastlamadığım bir kız gülümsüyordu ve ben artık orta yaşlı bir adamdım… Allah kahretsin…
Murat Demirci
[email protected]
Eserleri
Benim en güzel eserlerim uzaktan sevmelerimdir, bütün uzaktan sevdiğim kadınlarım, size sonsuz mutluluklar dilerim, size sağlık, her defasında beni yeni baştan doğurdu sizin sevdanız, çoğunuz bilmediniz bile, hoş bilsenizde birşey değişmezdi ya. Beni merak etmeyin sakın, etmiyorsunuzdur ya, iyim be vallada billada iyi ve bildiğiniz gibi, yada bilmedğiniz gibi.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!