Ne sevimli, ne afacan
Benim küçük sarı oğlum
Yüce Hak’tan bir armağan
Benim Ahmed Said oğlum
Babam diye sesleniyor
Sen tabib-i hastegânsın inayet kıl bizlere,
Yed-i beyzân bir tiryaktır bu hasta gönüllere!
Celâl ile kalksa elin, iki parçadır kamer,
Cemâl ile inse yere ümmetine su serper!
Risâletin bu âleme bir şereftir Efendim!
Ehl-i aşkın gönlündeki muhabbettir Efendim!
Rahmeten li’l- âleminsin öyle buyuruyor Hak,
Güzel adın yeryüzünde Muhammed’dir Efendim!
Gel nazar kıl şu baharın yüzüne
Güzel Rabbim ne sanatlar eylemiş
Uymayasın şeytanın sen sözüne
Güzel Rabbim ne sanatlar eylemiş
Kuru ağaç bak çiçekler açıyor
Seni övmekten acizdir, bu aciz hizmetkârın;
Seni övmüş ancak Allah, acziyet benim kârım!
Sana salat, selam olsun zerresince alemin;
Yolunda kabul et sen, mağfiret benim kârım!
Bede’tü bismillâh ile başlar kelâmımız
Medh-i Nebî içindir salât u selâmımız.
Resulü Sakaley’sin, cin ve insin Rehberi
Muhammed Mustafa’sın enbiyâlar Serveri.
Koca çınar gibi ulu
Lisanımız Osmanlıca
Yüzbinlerce kelam dolu
Lisanımız Osmanlıca
Atam onunla konuştu
Ya Resulallah! Bu âlem firkatinden muzdarip,
Yerde Adem gökte melek ayrılıktan muzdarip.
Tebliğ ettin yirmi üç yıl Allâh’ın kelâmını,
Sana uymayan kullar dü-cihânda muzdarip.
Yaz geliyor, kış geliyor;
Kul başına iş geliyor.
Kabre akıp giden beşer,
Hala bize düş geliyor.
Ne gariptir dünya hali,
Bayramdır cum’a bize bayramdır cum’a bize
Müjdeler olsun Rabbim müjdeler olsun bize!
Mümine bayram dedi sevgili Peygamberim
Bu günde kabul olur duam ve amellerim!
çok güzel şiirler