Çok zengindim ben çocukken çok.
üç tekerlekli bisikletimle,
tüm dünyayı gezerdim.
uçurtamamı uçururdum gökyüzüne,
bütün gökyüzü, benimdir derdim.
Kar altında ki bahar için,
sevdi gönlüm kışı.
sabır ateşinde pişti,
ümit güneşinde yandı.
hasrette buldu ilacını,
kavuşmalar hep bir sonra ki,
Ne bilinmeyen denizlerin rızkıydım.
Ne de bir kerteriz defterinde kayıtlıydım.
Ne bir balıkçı tanırdı, bilinirdi adım.
Ne de mercanların, eşkinelerin arkadaşıydım.
Ben senin deryanda, sana hasret kaldım.
Yeter
Zulmetti uzletim.
nümayişde bütün hislerim.
tek başına kalsada, bir başım,
dilim sen doğruyu söyle yeter.
Eylül sonu dalda,
düşmeyi bekleyen yaprak.
ve her an esecek rüzgar korkusu,
esmesini hiç istemediğim rüzgardın.
Ne kadar veda sözcüğü varsa, ağzında,
Beni bırakıp nereye gidiyorsun,
bu koca Ankara dar gelir bana.
bir yusufcuk gibi havalandım etrafında.
kelebek ömrü kadar olsaydı hayatım.
senle olan o bir günle sonlansaydım.
Meçhul bir istikbal uğruna,
kırdım dümenimi karanlık sulara.
külden köprüler bıraktım ardımda.
uyanmak istemiyor gözlerim.
sıradan sabahların mahmurluğuna.
İçsem bütün denizleri,
yeniden bulurmuyum seni?
zaman doldu, hatıramda dondu,
gözlerin aktı denize,
biraz daha tuzlu,
biraz da sen oldu.
Aralık bırak kapını,
belki bir gün gelebilirim.
bir muştu gibi avucuna düşebilirim.
gözlerin dalarken uzaklara,
uzaklardan selam verebilirim.
bir sabah esintisi gibi eşiğinden girip,
Yine geldi ayrılık saati,
şimdi yelkovan gösteriyorken sensizliği,
akrep zamana kussun zehrini.
sen cesedimi bana bırak,
ruhum sende kalsın ey sevgili!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!