Rüzgar güllerini
Parçalayan
Siklon yağmurlarının
Irmakları çıldırtıp
Baraj kapaklarını
Çatlatması gibi,
Kalite kumaşlara sararsın bedenini
Baş köşeye oturtursun en pis yerini
Ama köşkere verseler derini
Toprağa bastığın ayakkabı dikmez
Bak mezarlara kimi ırgat kimi padişahtı
Çakıllar aynı çakılllar
Fakat değişmiş tüm yollar
Her şeyi yok eden yıllar
Bu şehir o şehir midir
Giderken geride kalan
Gün, gün dönümüdür
Mevsim geçişidir
Güneş daha bir hevesli
Isıtmaya başlarken dünyayı
Juniperus(1) kokulu karlar erir de
Siler süpürür doğayı
Unutabilmek için seni
Köy köy şehir şehir dolaştım
Ama sevdan bırakmadı beni
Bir bilsen ne kadar uğraştım
Harfin geçerse bir hecede
Mecbursun
Gitmek zorundasın
Zaman ayrılma zamanıdır
Gözlerini çekersin
Gözlerimden
Ellerin kayar
Bilmem neden, nasıl, nerden
Aklıma gelirsin birden
Şarkı da susar, şiir de
Bilmediğin bu şehirde
Geçmiş gözümde canlanır
Reyhan,nergiz bahçede açacaktı
Kumru uçacak,tavşan kaçacaktı
Melekler etrafa nur saçacaktı
Kapılmayacak düşlermiydi bunlar
Soğan,ekmek sofrada olacaktı
Dikerken bir kucak yere
Gül ve defneyle birlikte
Can suyunu
ellerimle döktüğüm
Onca yıl
gözüm gibi baktığım
soframa oturmamış
ekmeğimi yememiş
bilmem kaçyıllık çınarların
altında kaynayan
buz gibi pınarların sularından
kalaylı tastan tahta bardaktan değil
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!