KiIit vursan karanIığa
perde inmiş göze ne ki
güneş tutsak penceremde
yürek hakim kır kaIemi
Dar'a çektiIer sevdamı
Karanlık gecede hilali
kandil yaptık elimize
yıldızları tay koşup
akıyorduk alemlere
ne kara,
ne derya engel önümüze
Gönül senden! bir gün etmez mi nefret
Nefreti icap ettiren şeyi duyunca
Asla nankör cismine eylemem mihnet
Yarensiz kalsamda ömrüm boyunca
Hatamı bilmem senden ayrılmak
Söyle niye ıslatmazsın sen beni yağmur
Senden kalan tek iz,yüzüme sıçrayan çamur
Çatlamış toprak gibi bakasana şu beden
Her yükü yüklenirde kendini taşıyamaz bu beden
Karanlık çökerken başıma hasretin yüreğimde kambur
Ne övülesi ad,
ne mukaddes isim
nefesinde uyandı
can buldu ağlayarak
şu garip cismim.
Otuz dokuz yıl önceydi
on bir aralık 1962 akşamı
babamla gözlerimi açtığım hayata
30 mart 2000 sabahı,veda ediyordum
çisil çisil yağan yağmur altında
ayrılık zor,yokluğu acı olsada
Gün doğumuna yakın sancılı gece
Gözlerim yollarını yok ki bir gelen
İsmin ki dudaklarımdan düşmeyen hece
Ahu gözlerinle gözlerime dokunsan selen
Sol yanımdaki sızının sebebisin sen
Yüreğinden bir parça süzülmüş hüzün
Düşmüş satır aralarına yeniden
Toprak ne tez soldurmuş tazecik yüzün
Giden geri dönmüyor dost,beklemek neden
Bilirim beklersin,uykusuz her gece
Öyle özledim ki seni yar
ne sen gelirsin bana ne ben sana yar
görebilseydin eğer bendeki kor yangınlarımı sen
boşanırcasına inse gökten yağmurlar,
söndüremezdi inan ki yar.
Dalar gider gözlerim yine senden çok uzaklara
Meczup mu bilmem mecnun mu halim
Beni benden eden yari gezerim
Sahra kadar susuz kurak mekanım
Gönül vurgun yemiş yari gezerim
Alemi dolanır pervane aşık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!