seneler önceydi....
pencereme konan bir çift minik serçe
tanıştırmıştı seni bana...
o günden beri
ne zaman bir serçe görsem
sen gelirsin aklıma,
cafenin cam masasına düşen aksine bakıp
tanıyamadım seni..
inan gözlerine bakamıyordum.
parmakların parmaklarıma
teğet geçmesine rağmen
sıcaklığını hissetmiyordu.
parmak ucunda geldin, aklımı aldın
git dedikçe inatlaştın bende kaldın
sabredip azmedip, getirip önüme
vicdanım koydun, düşüncelere saldın
kırdıkça kalbini çoğalıp arttın
ılgıt ılgıt eser hasretin
duman duman dolar içime
kaşık kaşık canımı alır
ıssız ıssız kalabalıklaşırsın
yüreğimde....
Güzele gönül verenim.
Yoluna güller serenim
Sonu olmaz aşkı yerenim
Sevdiğimsin sen ey güzelim.
Olsan da evli ve çocuk sahibi
sevdaya eziyettir huyu
hemen arkandan kazar kuyu
pişmiş aşa soğuk suyu
katanlardan ben usandım
inat karışmış insan hamura
semadan semayı seyredip
sevda savurdum
sıra sıra sildim samanyolunu
sabır sundum sükuta
süngü sapladım soluk sarıya
sevgini sevdim sevgilim
ah bir bilebilseydin
sana senden bile gizli
ne duygular beslerdim
ne ince işçilikti bilsen
hayal ki yaldız izli
ah ne severdim
Ben giderken buralardan
Tüm şarkılar senin olsun
Duam çok uzaklardan
Sana layık sevenin olsun.
Hazan mevsimi dökülen
yaprak misali
süzülürken gözlerimden
o ansiz gidisin.
Mahsun ve ürkek
bakislarini arkadan birakarak...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!