1979 yılının 26 temmuz günü Adana’da dünyaya geldim. İlkokulu rahmetli Barış MANÇO nun da okulu olan Gazi Mustafa Kemal Paşa ilk okulunda bitirdim.
Kadıköy Mehmed Bayazıd lisesini bitirdikten bir yıl sonra yani 1997 nin Haziran ayında Balıkkesir’in şirinmi şirin bir beldesi olan Ayvalık’ta yaz tatilimi geçirip İstanbul’a döndüğüm zaman hep aklımda Ayvalık vardı ve bir Eylül akşamı Ayvalık anılarım gözlerimde canlandığı sırada kütüphanemden düşen bir defter yaprağıyla dertleşmek istedim fakat aklıma hiçbirşey gelmiyordu sadece bir dörtlükle şiir dünyasının zor ve çok dik olan basamaklarına ilk adımımı attım. O sıralarda yazdığım şiirleri çevremdeki dostlarıma arkadaşlarıma okuyup hatta okutup onlara yazdığım şiirleri eleştirmelerini istedim bazı eleştiriler ve beğeniler biraz daha beni yazmaya fişekledi.
2001 yılında İstanbul Kültür Üniversitesi Turizm İşletmeciliği bölümünde okurken okulumuzun edebiyat bölüm başkanı olan yazar İskender Pala’yla tanışıp ondan fikirler ve eleştiriler alarak ve de çevremdeki insanların beğeni ve desteğiyle 2004 yılının Nisan ayında benim ilk çocuğum dediğim BİR DAMLA UMUT BİRDAMLA ŞİİR adlı kitabımı yayımladım. Ve de halen daha yazmaya çocuklarım olan şiirlerimi büyütüp geliştirmeye devam etmekteyim bu arada fırsatım oldukça çeşitli diziler ve sinema filimlerinde yardımcı oyunculuk yapmaktayım.kendi kurduğumuz tiyatromuzda da zaman zaman sanat yönetmenliği vede tiyatro oyunculuğu alanlarında da faaliyet göstermekteyim.geçtiğimiz yaz Ağustos ayında da 7-12 yaş arası çocuklardan oluşturduğum yazlık tiyatrosu grubuyla 15 er dakikalık eğitim ve provalarla 3 değişik oyun sergiledim…
İçimdeki bitmeyen yazma aşkıyla yoluma devam etmekteyim…
Eserleri
NİSAN 2004 BİR DAMLA UMUT BİR DAMLA ŞİİR (ŞİİR)
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!