45 yaşında. İngilizce Öğretmeni.
Toprağa düşer çekirdek,
Neye dönüşür sonunda?
Dallarda rengarenk çiçek
Neye dönüşür sonunda?
Yerde mevcudat hizada,
Boşa yorulma eşyada,
Sendedir sırların sırrı.
Aşikârdır, bak aynada,
Sendedir sırların sırrı.
Bir ottan zayıfsın kökte,
Güneş eğildikçe büyür gölgesi,
Dudağında ‘Allah en büyük’ sesi,
Titriyor, titriyor yer seccadesi.
Ve gün son buluyor, bu ne ihtişam!
Güneşin Allah’a secdesi akşam!
Yorgunluğun nasıl belli yüzünden,
Gel yanı başıma çök, anneciğim.
İçinde ne varsa ela gözünden
Sarılıp boynuma dök, anneciğim.
Anne iyi misin, her dediğimde
Ben bilmiyor nasıl demek
His etmek yaşamak ben
Ama bilmiyor nasıl anlatmak
Çünkü ben konuşamıyor iyi sevgi
Ben gördü seni ilk tutuldu hemen
Sen bilmiyor ben çekiyor ne
Sessiz Harf
Bir manayı anlatmak için yazılmışım ben,
Küçük, sessiz bir harfim kaderin kaleminden.
Ruhun Halleri
Maddenin üç hali var diye hükmetmiş ilim,
Ansızın halk olup hiçten
Varlığı bilmeye geldin.
Kesreti terk edip içten
Bir’e yönelmeye geldin.
Sanma hayat yalnız kanda,
Nasıl kabul etsem ben bu gerçeği?
Donuk ve üşüten soğuk endamım..
Bu aşk imkansızdır, ey çöl çiçeği!
Ben sana aşık bir kardan adamım.
Hayat böyle işte, ey çöl çiçeğim!
-Dedemin aziz hatırasına-
Köylüydü,
Fırıncıydı,
Bir Şehrinaz’ı
Ve sekiz çocuğu vardı,
Gözbebeklerim
Çok sık altlarını ıslatıyor.
Geceleri gökyüzüne,
Gündüzleri yeryüzüne çok bakamıyorum.
Hasretten olabilirmiş,
Yapıyormuş böyle bazı bünyelerde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!