O kadar karmaşık ki duygularım,
Bazen sonsuza kadar ömür istiyorum
Bazen de ölesim geliyor bırakıp bütün hayallerimi
Ruhum bir kafeste gibi
Konuşmaya utanıyorum
Kurtulmak için, gizlice kalbime tünel kazıyorum
En koyu tonlarına bürünmüş
Bulutlarla örtünmüş, ağlamaklı yine
Yüzyılların tecrübesiyle o ihtişam
Yine geldi sonbaharda bir akşam
Doğa bu, her zamanki gibi işin farkında
25.indeyim ömrümün,
Bugün daha önce ismini çok duyduğum biri ile tanıştım,
Siz de bilirsiniz,
Adı 'Ölüm'
Gariptir,
Adı konmamış bir mevsim hâkim semalarıma
Günbatısından bir hava akımı süpürüyor dökülen yapraklarımı
Tenimin yanıklığı güneşten, bağrım açık
Sormayın neden!
Sızım yok,
Hiç şikâyetçi değilim halimden.
Çaresiz duygularla boğuşmakta yüreğim
Kalbim, her zamankinden daha da hızlı atmakta
Ah zalim!
Nerden vuruldum sana!
Zaman, bir hızlı bir yavaş akmakta
Nice akşamlar var seni senle sensiz yaşadığım
Sana muhtaç her zerrem ve özlemin içimde itirafım
Kaç kereler söylemek isteyip de sakladığım
İçimde alevler yanarken görme diye gözünü kapattığım
Sana dokunmaya kıyıp da
Ellerimi sakladığım
Semalarında ezan sesleri
Yamaçlarında rüzgârların var
Bir huzurdur İstanbul, eşsiz bir diyar
Bir ömür düşe dalar
Seni gören aşıklar
Ömrümün son baharında
Sabahın çok erken bir saatinde
İlk kez mutlu olduğumu görüyorum
Dökülürken yapraklar
Bir bir
Kaldırımlar üstüne
Bir ilk bahar çiçeği gibi
Birden bire gönlüme girdin,
Ve anlamadım
Haber vermeden öylece gittin
Ne oldu,
Yıllar sonra ilk kez karşılaştım,
Kendimle.
Konuşmadım ilk önce
İzledim sessizce
Değişmiştim biraz,
Saçlarım beyazlamış,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!