18 Mart 1995' de hayatım bahşedildi semadan,
İkisinde anne, üçünde baba dedikten sonra,
Beşinde kalem tutmaya başlayan
Sekizinde ön sıradaki kız çocuğuna aşık olan,
Onbirinde şiir yazmaya merak salan,
Ondördünde Orhan Veli'yi
Onbeşinde Cemal Süreya'yı tanıyan,
Sonrasında mavicileri benimseyen,
Onyedisinde sürgünü Nazım'dan öğrenen,
Yirmisinde Yücel'den asiliği huy edinen,
Yirmibirinde Pakdil'den "Yargıç değilim yargılayamam" fikrine gönül veren,
Sonrasında gölgesini toprağa veren,
Duasıyla yetin ...
Kaldırımlardayım
Ve sen düşerlimde bir yerlerdesin,
Ama yine yoksun.
Kırlarda kırlangıçlar ötüyor
Mor begonya güneşe dudak büküyor
Ağaçlar rüzgârları ehlileştiriyor
Solgun bulutlar yağmuru cezp ettiriyor
Gecenin katranına karışıyor sesler
Günaydın lamim.
Sahi çehren ile nerede tanışmıştım
O narin elleri ne zaman tutmuştum
Yaralı gamzelerin nasıl çiçek açmıştı
Hatırlayamıyorum.
Hatırlayabildiğim esintili başörtünde savrulduğum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!