Murakabe -2- Şiiri - Halil İbrahim Alboğa

Halil İbrahim Alboğa
192

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Murakabe -2-

İdrak bir ışıktır, sevgilide naz..
Yetiş mana, şimdi sardı ziyası.
Dudağı hakikat, yanağı kiraz,
Zihnime afiyet, dile kirası…

Tattığım bu “şey”i tariften aciz,
Bana bir hal oldu, bir hale girdim..
Bu “şey”e mukabil konunca haciz,
Var’ın da, yok’un da sırrına erdim.

Var, bir varın varlığına kinaye.
Yok, varlığın tersinden var oluşu!
Ta ezelden böyle başlar hikaye,
Var’a nisbet, cümle yok’un doğuşu…
.

Vara, yoka gözsüz dalmışken hasıl,
Bir ceylan tuzaksız elime düştü.
Marifet, gözsüz de görmekmiş asıl,
Ben, diz çök demeden, nefsim büzüştü…
.

Pencereyi açtım, temiz bir hava;
Maddenin üç hali göründü birden!
Battı kalpazanlık, öldü bedava;
Kaç sene yaşanmış emek vermeden?

Mücerred kainat, münzevi hayat;
Hayat tutu, kainata değmedim.
Aklım hiç demedi; numaran bayat!
Bunca tahsilimle nasıl da yedim?

Annemin öcüsü hatırda kalan;
Hiç görmedin, lakin kopardı ödüm!
Nerden bilirdim ki bu masum yalan;
Saf çocukluğumu saklayan bölüm…

O devire güler, utanır annem,
Ak saçları başka “öcü” fısıldar..
Eyvah, eyvah gitti, gözleri badem;
Şaşmıyor zamanı meşhur Tahsildar…

Bu kadar bedahat iç içe geçip,
Kaf dağına bile gövde giydirir!
Zümrüd-ü ankaya vazife biçip,
Gönül kafesime alır, getirir…

Halil İbrahim Alboğa
Kayıt Tarihi : 9.12.2016 02:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Halil İbrahim Alboğa