Başıboş hayallerden iğreneli,
Zifiri karanlığa doluverdim..
Başımı okşadı şefkatin eli,
Koyuldu içime bu yeni derdim..
İnim inim inledim, inim inim!
Bir ışık, bir ziya, yaraya merhem!
Kezzap kazanında sabrı dinledim,
Çatlasam da bu sır yaraya mahrem! ..
İnsanın başı da, düşü de boştur,
Yeter ki öteler bir nazar etsin!
Ana rahminden in, kabire koştur;
Buna irade mi, akıl mı yetsin?
Eyvah, eyvah! Yakalandım elimle;
Çelik-çomak oynamak ne rahattı..
Akıl çatlayınca meşru vehimle,
Cana hakikatin dikeni battı!
Her nefes alışta aynı sualler;
Dünyada insanlar zevke müşteri!
Bir sana sanatsa bu tuhaf haller,
Su ile yıkanmaz ruhunun teri! ..
.
Boşverlerin nasırlaşmış hülyası,
Gerçek asfalt yolda ters, tepe taklak!
Ne kadar versem az hava parası,
Aynada hırlıyor, fikirsiz hortlak…
Beyin zarım sünmüş, tozlu muşamba..
Kafatasım dolmuş, bir çöp kovası..
Yıldızlar avize, güneş bir lamba,
Kemik niyazında nefsin duası! ..
Aynadan çekilsem göremez miyim?
Mahlukat hissiyle kaim değil mi?
Tekin sır mı acep benim sezdiğim?
Yoksa kapladığım hacmim değil mi?
Ben miyim gezdiren tende serabı?
Yalandan öğürüp, gerçeği kusan?
Kapatma! Kapatma, sakın bu babı;
Bütün vahitleri emen beni san…
Sayki bedavadan curcuna, cümbüş;
Yedi kat gökleri saklamış devler!
Ve dünya şekavet burcuna düşmüş,
Temelden kurtulup, zıplıyor evler…
Tepin ey! Fezadan düşen iri top!
Seni boynuzunda tutar öküzler..
Herkese yetişir beyaz birkaç top;
İdrak kumaş kumaş hayatı yüzler.
Kayıt Tarihi : 9.12.2016 02:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!