Sürgün gecelerin
Koynunda savruldu acılarımız
Savaş alanı gibiydi yaşadıklarımız
İkimiz de sarsıldık bu hüznün içinde
Karabasan gibi boğazımıza çöken
Kâbus geceleri istemezdik elbette
Belki de ölüme ramak kala döndük
Uçurumun kenarından
Belki de gizli bir el çekip aldı bizi
Evrenin derinliklerinde
Kaybolup gitmekten
Çıyan gibi sardı benliğimizi esaretimiz
Her gün biraz daha hırçınlaştık
Birbirimizden uzaklaştıkça uzaklaştık
Sabretmeyi keşke becerebilseydik
Onca acılara keşke göğüs gerebilseydik
Daha farklı olurdu belki kader çizgimiz.
Bir kalemde sildik birbirimizi
Öfkelerimizin bozgununa uğradık
Arsız bir döngünün içinde
Çırpındık durduk
Kefen giydirdik bir hiç uğruna
Bitimsiz dediğimiz aşkımıza.
Müphem düşünceler sardı beynimizi
Savrulduk pişmanlıklar içinde
Keşke hiç yaşamasaydık yürek yakan azapları
Keşke birbirimize
Daha hoşgörülü davranabilseydik
Tıpkı okul yıllarındaki gibi.
Göçüp gitmenin hâyallerini kurdum
Uzun gecelerde
Biliyordum bir gün boğulacaktım
Anıların içinde
Sefil bir yaşam başlayacaktı benliğimde
Benim için hazin olan
Neydi biliyor musun sevgili
Onca hayâllerimizin
Acı bir vedayla son bulması
Yaşanılan onca güzelliklerin
Bir çırpıda uçup gitmesi
Gidiyorum artık bu şehirden
Bıktım zehir gibi elemlerden
İç burkan bir ayrılığın
Sessiz çığlıklarıyla
Beyhude çırpınışların ataklarıydı bunlar
Haketmedin onca akan gözyaşlarımı
Haketmedin sana harcadığım yılları
Gidiyorum artık bu şehirden
Sevdiklerime elveda bile diyemeden.
07 Aralık 2014, Halide Köksal
Halide KöksalKayıt Tarihi : 18.3.2018 20:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!