Munzur'un Çocukları...
Siyahla beyazın ihtişamında
Yalnızlık kokan, küflü bir resimde
Solmuştu yüzleri,
Munzur’un çocuklarının...
Ruhları çelikten zırh
Cesaretleri demir kadar keskindi
Ateş altındayken düşleri...
Yitirdiler ülkelerini
Gölgelerin esaretinde,
Ana rahmine düştükleri anda
Biçilmişti kefenleri
On ikisinde adam olmaya tokatlanmış,
Sırtında demir dipçikli lanetle
Nikâhlanmıştı körpeler...
Adının anlamını yitirmişti kimisi
Saçlarında ay ışığı
Gözlerinde zümrüdü Anka’nın endamı
Kanat çırptırırlardı umutlarına
Rüzgârı da ardına takarak
Nikotin kokan nefeslerinde
Asırların kederi, sır sanki
Ah çekişlerinde
Çığ-lıklar düşer dağlardan
Suskun kalır boranlar...
Mayınlı tarlalar yakan top
Oyunudur
Kaçakta hırsız - polis
Doymamış körpeliğe bedenlerinde.
Yitik bir ayak
Yitik bir kol
Musalla da görmez feryatları...
Tarihin en arsız kavgasıdır bu
Papatyadan örtülü topraklara
Kavgayla yüklü bulutlardan
Düşüyor gelecek
Çocuklar…
Çocuklaar…
Çocuklaaar!
Zamanından çok önce büyütülüyor çocuklar...
Kayıt Tarihi : 11.8.2010 16:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!