Munzur Lalesi
-sen Munzur lalesi / êlin göğe açarken elini
sen niye toprağa bakarsın
niye suya, niye güneşe-
o sivri kayaların arasında 
dikenli teller batar canına 
ve kurşun cıvıltıları 
sana bir avuç gök görünür toz duman içinde 
bir avuç da toprak ve barut kokusu 
boğdu boğacaklar seni 
ax Munzur, ax Dicle, ax Fırat 
sense kızıl kızıl gülümsersin hayata 
hala Dersim kokarsın hala welat 
senin gülüşün mü söyle 
nefes aldırırdı Xızır’a 
senin gülüşün mü nisan yağmuru
on ikisinde bir çocuk
zorbaya yenilinceye nefesi 
on üç kurşunla düştüğü topraktır bu toprak
kara kaşlı, kara gözlü ve güleç 
ve tepeden tırnağa inat mı inat 
mini minnacık boyu, bir avuç ışıkla 
bir damla suyla doğan özgürlük 
ax hawarrrr, yıkılası zulüm, yıkılası dört duvar 
Halepçe’de annesinin memesine sarılmış da uyur 
annesiyle koyun koyuna hardal gazında bir bebek 
öyle masum öyle temiz ve mazlum
boylu boyunca bir bilge darağacında İran’ın 
Suriye’de kimliksiz dolaşır ve utangaç 
söyle hangi damara sızıp, hangi duvardan 
hangi hücreyi yıkarsın be çocuk 
bu asi, bu yıldızlaşan yumruğun 
Munzur seni duyacak 
bir ayağım sürgünde / deli divaneyim 
Munzur mu yaralı, Aare mi, Zap mı, Dicle’mi 
bir ayağım tutsak ve paramparça yüreğim 
kızıllaşan bir yıldız ışıktan ışığa
vurup durur karanlığına gecenin 
kaldıramam çocuk 
bin bir ülkeden kapı komşum 
bir de sen ve Munzur lalesi 
kaldıramam hepinizi bu yükle 
sana ihtilal gerek, bana ihtilal 
Toprak Tutsun Külümü
Ercan CengizKayıt Tarihi : 20.8.2010 04:07:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
-sen Munzur lalesi elin göğe açar da elini sen niye toprağa bakarsın niye suya, niye güneşe-
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!