Muntazırlar., Şiiri - Mehmet Sani Özel

Hicretin sancılarında kıyamet.,
Önce küfrün saflarında yer alan, havass
Hallerinden bihaber, şaki süluk, muntazırlar
En nihayet, Necaşi’ye ihtidasını sunan Amr İbni As
Feth-i Mübinden sonra, Mekke’nin geri kalanı
Allah’ın (c.c.) emrine top yekun hazırlar

Göçebeler., Medine’ye huruç eden Muhacirun
Resulullahı görmek için, ayaklarını yerden kesen Yesrib
Ve Muhammed’i (s.a.v.) misafir etmek için yarışan Ensar
Cafer Bin Ebi Talib, içten ve inançla Sure-i Meryemi.,
Habeşli Bilal, Ezanı Muhamediyi gayet yürekten
(Ve “İzacae Nasrullahi vel feth.,” tecelli ediyor)
Yer gök, Kuran-ı Kerimi, aşikare okuyor
İnzal süresince, yirmi üç sene bilfiil
Mesaide Vahiy katipleri, yazırlar

Nura dolmadı mı o vakit.,
Nura dolmadı mı, göğüslerdeki mağaralar
Ağırlar hafiflerin parmaklarında, hakkı tilavet ederek
Kelime-i Tevhidi getirip de, merhamete dönerken
Nura dolmadı mı, vahşiler, körler ve sağırlar
Görülmedi mi ki, bir zamanların köleleri
İrfan meclislerinde, efendilerini ağırlar
Hani o, Uhut da vakti galebe çalan!
Nura dolmadı mı, bilahare?
Müşteki bağırlar

Nereye bu göç, ey insanoğlu insan
İşte Ruz-ul mahşerin provası, ibret alırsan eğer
İşte, sur diplerinde kan kurusu, biz kimmişiz meğer
İşte kin o kin ki, kanını emeceği ters tini över
İşte Rabb O ki, seni ecri misille tutar döver
Yaratanı görür gibi yaşamak, ihsan!
Hak batıla giydirilirken mi, sen.,
Cennete indirileceksin..?

İlahi ya Rabb.,
Dilimde kekre, acı bir turfanda tadı
Acizim., Kim bilir, şu an kaç gönül buhranda
Ne ev sahibiyim, nede misafir, ben bu handa
Yoruldum günahlardan, günahkarın şahitliğine
İstemeye utanırım, beterin beterini gördükçe
Avuçlarımda bozulan vaatlerin miladı
Kırık., Kırık dualarımın kanadı
Kalbimde âli bir kutsalın adı
Sadrımda, sabrı cemil niyazı
Derde derman ve son çare
Bir tek sensin...

24.11.2008