Seni kamçılardan çıkardım
Tevbelerle başladı rahmet vuruşları
İnsan ağlar oldun yürekli göğüsler kurdun
Sesimi işkencelerden alırdın
Elimin altına dökerdin etlerini
Hızlı varışlara bile hazırım daha
Dayanırdı yelken bezleri saf saf insan enginlikleri
Bir geçmiş zaman kalkanı indi
Çınar ağaçlarından sahil sularına
Kalbim kalkıp indi gemilerden
Çok tarandım başka saçlar tarandım sokaklarda
Kapris kamburu çıkardı yıllar
Ve bir tek çıban çıkaran yoktu sancılarla
Habire vuran rüzgâr
Kabirlerde su yollarında
Dehlizlerde
İç çekmeler
Sızlanmalar fısıltılar
Ne zora çekiyor zaman ki bildiler farkettim
Götürüp
Kelimeleri başka bir semte attılar beni
Üzgün melal içre ve âşık
Yürüdüğüm deniz sahillerindeyim
Yakın sabahlarda öğlelerde ve daha
Üç parıltısında günün
Devlerimi güreştirmek işim
Üstüm başım heykel kırıkları
Kayıt Tarihi : 15.12.2000 20:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cahit Zarifoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2000/12/15/muntazam.jpg)
Salkım salkım duran bulut
Saçın çözüp benim gibi
Yaşın yaşın ağlar mısın'
YUNUS EMRE
Muhterem muhafazakâr şair dostlar.
Bakınız şiir adına kimler kime sahip çıkıyor; yani Cahit Zarifoğlu'nun siyasi kimliğinin biz, Atatürkçü şairler için bir önemi yok; önemli olan,şairin ortaya koyduğu eser.Adaleti savunmak için gerekirse bizim gibi düşünen,ama bu şiiri beğenmeyen bir arkadaşımızı acımasızca eleştiriyoruz; yani mazlumun hakkını yedirmiyoruz.Aynı duyarlığı sizlerden de beklemek hakkımız sanıyorum.Saygılar efendim.Hoşça kalın güzel insanlar.
çığ uçurumlar geçtim ve kıvrım kıvrım burgaçlanan çavlan beşiklerinden
kararmış köyler gördüm titreşen ölü askerler ve ak kefen
bıraktım ardımda fetih tabyalarının bozguna batmış seferini
çeteci ateşleri yaktım buz aydınlıklarda çınıldatarak fişekliğimi
ve nakışladım o eskil tarihimi
yenilmiş kılıçların kendini yaratan ucuna
baktım : ölümün şeçeresi pas tutmaz dendi ve onların adı daha ilk sayfadadır
korkuyu kuyu duvarlarında dönenen bir çığlık gibiyaşarlar ve susarlar
geç alışırlar gözlerindeki yalımın çelik bir urgan gibi isyanın çıkrığını tuttuğuna
çün kıyımlar görmüşlerdir ve mağdurudurlar bilenmemiş öfkelerin
ama ölüm yuvaya döner ve gecikmiş evlat gibi basarlar bağırlarına
sararmış sayfalara büyük harflerle yazdım dağıttım en ücra köşelere
ölüm yuvaya döner
RED TÜRKÜSÜ diye adlar koydum şiirlere.......
EMİRHAN OĞUZ - ATEŞ HIRSIZLARI SÖYLENCESİ
1987 AKADEMİ KİTABEVİ ŞİİR BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
Şimdi şöyle bir şey algılanabiliyor . Bazı arkadaşlar ne yazık diyor ki şair misyonu ile gelmemiş , işte kaba şiirleri sevmiyorum , imge yok ( halbuki şiirde bir sürü imge var ) bilmem bilmem ....vb....
Yazık arkadaşlar , şiire ayıptır , yapmayınız .....
Şimdi peki nasıl çözümleyebiliriz bu sorunsalı bakalım şöylece bakalım bir yakın geçmişimizin tarihine ......
6-7 yaşlarında idim . O zamanlar sesler vardı . Büyük abiler vardı . Cebecideki evimizin 2 sokak üstündeki erkek öğrenci yurdu DEVSOL'lu öğrencilerindi . Cebeci camisinin hemen aşağıdaki yurtta ÜLKÜCÜ büyük abilerimizindi . Her iki grupta gelip bizim sokağın ortasında çatışırlardı . Çocuktuk , attıkları sloganlar hep değişik geliyordu bizlere . Oyun gibi biliyorduk . Ve her iki grubun geçtiği yollara taşlar döşüyorduk . Birbirlerine atsınlar diyerek . Kimimiz solcu , kimimiz sağcı oluyorduk . Ne yapalım işte çocuktuk . Karar veremiyorduk ......Sonra askerlerin sert adımlarıyla karşılaştık ....Hepimiz asker olduk .
Şimdi neden anlatıldı bunlar , bir çocuk gibi puta tapar olmayınız efendim . Kim gelirse gelsin karşınıza , yaşamınızı kurguladığınız putlarla onu karşılamayınız . Benim çocukluğum gibi çocuk olmayınız demekle aynıdır bu söz ....
Bırakıp geçiyorum , üzülerek o bahtsız yorumu ......
Günün şiiri anlamını o tarihlerden alıyor arkadaşlar . Meşhur 68 kuşağından . İsyanlar , devrimler , yürüyüşler ..... Son karşı çıkmalardan . Şiire o zamanlar bu izlenimler düşüyor hep . Şimdiye bakınca kabullaniş , kabulleniş . Arkadaşın birisi de yazmış kaba şiirlerden hoşlanmıyorum diye . Aslında Kemal beyin o sıfatsız ve suratsız kullandığı söz kadar incitti beni . Ne yani sen hala Irak gerçeğini , Afganistan gerçeğini , hayatın her alanındaki gerçeği görmeden , bu gerçeği görmüş şiire kabamı diyorsun . Bunada yazık demekten başka bir şey gelmiyor insana . Çünkü tükeniyoruz arkadaşlar , bizleri tükettiler . Şimdi anlamsız bir yaşamak varken , sizin gibi
oh ne güzel
sevdiğimin saçları
ama anası vermedi
hadi gidip kaçırayımmı yani......demekmi lazım .
Son olarak arkadaşlar yaşamdan kötü kareleri seçip ve onunla savaşmayan şair şair değildir . Şair yaşamı güzelleştirmeye çabalayan insan olmalı . Yaşamak güzel değilse toplumsal olarak o zaman yazılan şiirlerin hiç birinin bir hükmü yok .....
YAŞAMI GÜZELLEŞTİRMEYE ÇALIŞMAYAN
İNSAN
İNSAN DEĞİLDİR
YAŞAMI GÜZEL OLMAYAN
ŞİİR
ŞİİR DEĞİLDİR
Bazılarınıza sevgilerimle.....
yüksel balcı
TÜM YORUMLAR (19)