Münakaşa Şiiri - İsmail Uysal

İsmail Uysal
358

ŞİİR


27

TAKİPÇİ

Münakaşa

-1-
Cesaret, izdüşümü tarihin yüreklere
Keramet yağmurdaydı, ilkbaharda değildir.
Fikrimi bağlasan da çakılmış direklere
Doğmuş hiçbir düşünce bir mezarda değildir.

Gün geldi yapayalnız, bazen kalabalıktı
Ne kaleler zaptetti, ne hisarları yıktı
Gün geldi Ulubatlı Hasanla sura çıktı
Gerçek mühür kalptedir hükümdarda değildir.

Varla yokun arası kaç arşın kimse bilmez
Sen yok ettim sanırsın, öldürürsün, eksilmez
Vücut bulmuş hiçbir şey kılıç ile kesilmez
Güç Alinin içinde, zülfikarda değildir.

                                   -2-
Esaret, ne dört duvar ne  kürek cezasıdır
Beyinlerde büyüyen kocaman  bir nasırdır.
Ne amirin hükmüdür, ne beyin rızasıdır
Ayaklara serilmiş gönüllü bir hasırdır.

Doğar doğmaz gözüne sokulan olmazlarda
Sonsuzluğu yok eden günü birlik hazlarda
İnsanın, insan için kıldığı namazlarda
Esaret, uçuruma yapılmış bir kasırdır.

Attığın her adımı durduran bağ içinde
Ülkendeki asinin kaçtığı dağ içinde
Yaşamış, yaşayacak; ölü ve sağ içinde
Esaret, evladıyla övünen bir kısırdır.

                                -3-
Biri hep arkadadır yürürken gözlerinden
Tedirgin yaşıyorsun kimbilir kaç zamandır
Bir dev değildir çalan dermanı dizlerinden
Seni takatsiz kılan mesnetsiz bir gümandır.

Kaybetmek, mahzenidir hapsolmuş korkuların
Firarına sebeptir gecende uykuların
Unutulmuş bir dün var, gelmeyecek bir yarın
Korkmadan yaşayanlar ya ölü ya pişmandır.

Lakin, korku insanı tamlayan meziyettir
Zulme karşı koyacak tek silah merhamettir
Sevmek, nefes borunu tıkayan bir nimettir
Korku, zaaflarınla yarattığın düşmandır.

                             -4-
Sabır otu gibi ol, yüzyılda bir açsan da
Öfke, hırs bahçesine gömülmüş bir mayındır.
Seni sana bırakmaz kaf dağına kaçsan da
Öfke, seni içerden kuşatan bir hayındır.

Aşk yerine kalbe şer tohumu ekilince
Gözler karardığında, kılıçlar çekilince
Çukurdaki surlara o sancak dikilince
Sabır, seni hendekten geçirecek dayındır.

Kin ile beslenirken artık bebeler bile
Yediğimiz kanlı aş, içtiğimiz su çile
Savaş methiyesinde sevişmek gelmez dile
Yaşamak mı? Bu ölüm oyununda payındır.

                           -5-
Korku, öfke halinde cesaretini taşlar
Öfke, tüm varlığını hiçliğe sürümektir.
Esaret, bir öfkeye boyun eğmekle başlar
Cesaret, korkuyorken ölüme yürümektir.

İsmail Uysal
Kayıt Tarihi : 24.7.2019 01:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Uysal