Mumyalar ve Gerçek Kadınlar

İlk başta tutmamıştım o çocuğu ama
bugün öğle arasında
plazamızın güneş alan bahçesindeki çay anımızda
çok güzel, havalı ve bakımlı
cillop gibi kadınların
uğraşılması güç, ağır yükler olduklarını
o yüzden en baştan bu kördüğümü reddedip
daha vasat görünüşlü, sıradan kadınları tercih ettiğini söyleyince
ona bakışım da bir anda başka bir açıya çevriliverdi.

Tabii o sırada çimenler üzerine
salına salına basarak ilerleyen
adeta ayaklarıyla onları okşayan
etrafı da önemsemeyen
modellerden çıkma balık etli kızlarımızın resmi geçitlerini de
kaçırmıyorduk, orası ayrı mesele!

bir yandan erkek olmanın gözlemci misyonu da omuzlarımızda!
sonra bunca yıllık emekler boşa da çıkmasın, değil mi? !

Eh o arkadaşla hayatta kaç kere çay içeriz bilmem
tipi ve titreşimi pek bana uygun değil
ışıklarımız farklı renklerde ama
ikimiz de en baştan bırakmışız bu kör düğümü
uğraşmamayı seçmişiz belli.
en azından bir ortak nokta; bu da iyi...

hem dünya kadar, meziyetli, yetenekli,
içinde cevherler saklı kadınlar ne güne duruyor? !
hatasız mumyaların nazıyla-niyazıyla uğraşmaktansa
seyrederiz resmi geçitlerimizi, yanımıza kar kalır;
ama yüreklerimizi gerçek kadınlara açık tutarız
biz kazanırız, onlar kazanır
insanlık kazanır.

(Eylül 2006)