Gördüğüm en güzel yüz,
Kokladığım en güzel koku,
Hissettiğim en güzel sıcaklık,
Seninkiydi canım annem.
Hastalıklarla savaşırken,
Pervane oldular Güneş’e,
Hem ısı hem de ışık için.
En sıcakları Merkür,
En soğukları Neptün.
Döndüler durdular hep,
Çalışmadan dinlenmek,
Üretmeden tüketmek,
Bugünü bayram,
Yarını zindan eder.
Hak etmeden kazanmak,
Akarken küçük dere şırıl şırıl,
Keyifle yüzerdi kırmızı benekli alabalık.
Gürül gürül aksa da dereceğin suları,
Alamazdı onu oyundan hiçbir engel.
Akıntı varsa zıp zıp zıplar,
Birer birer açılır yaprakları,
Kapaklarıdır kanatları.
Uçurur beni gizemli dünyalara,
Bilgi dolu insanların yanına.
Çeşit çeşit koku, bin bir renk,
Hepsi benim olur,
Ufacıktım, oyunla tanıştım.
Saklambaç, körebe derken,
En unutulmaz anları,
Hep oyunla yaşadım.
Büyüdüm, zaman içinde.
Açınca gözlerimi sabah,
Koşarım balkona hızlıca.
Kim var kim yok,
Merek ederim sabırsızca.
Kulağımda oyun sesleri,
Sabah yolcuları,
Her biri başka bir yöne,
Her biri başka bir kapıya,
Yürürler hızlı adımlarla.
Kimisi öğretmen,
Seçimse konu aldanmam tatlı söze,
Kırılmasın kimse oy vermeyince.
Hak edenin yanındaysa kalbim,
Gururla giderim sandık başına.
Seçilirse bir başka arkadaş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!