İnsanları muma benzetirsek,hiç de yanılmış olmayız…
Mumun fitilini başkaları ateşler,
insanın başını başka etkenler ateşler.
Mum yandıkça küçülür; insanlar yaşlandıkça…
Mum küçülerek yok olur,insanlar ise yaşlanarak.
En önemlisi şudur ki; mumun ayakta kalma sebebi kendisidir; insanın da…
Mum bunun hep farkındadır,ayakta kalma zorunluluğu kendisidir.
Oysa biz insanlar ayakta kalma sebebimiz kendimizken;
yenik düşmeyi,yerde kalmayı ve yerinde saymayı kabullenir dururuz.
Başkalarından destek görmek güzel şeydir ancak
şahsi olarak ayağa kalkmayı kabullenmezsek bu destekler de elbette boşa çıkar.
Böyle bir zayıflık anında insanı kurtarabilecek tek şey sevmek
ve aynı suretle sevilmektir.
Sadece bu iki olgunun olması da yetmez.
Bu olguları yaşatmak ve de fiili olarak göstermek gereklidir.
İşte bu fiili olgulara erişen kişi veya kişiler dimdik ayağa kalkar.
İnsanlar kabullenmeseler de hepsi birer mumdur ve
elbette bu mumlar bir karanlık anında yakılacaktır.
Eğer bu mumları aşk yakarsa mumlar ölümsüzleşir.
İnsan severse ve sevdiği tarafından yakılırsa,
sevdiği uğruna yanarsa bir gün bittiğinde(söndüğünde)
mum gibi basit bir öğenin ne kadar da değerli olduğu ortaya çıkar.
Aslında nice devlet adamları,nice doktorlar,
hemşireler onun ışığıyla var olmuşlardır.
Buna rağmen değeri sıradanlaşan mumlar ancak
sevgiyle yakılırsa değer bilir.
Halen değeri yok bu mumların demek ki değeri yok insanların…
Değer bilinen nice günlere...
Kayıt Tarihi : 13.5.2006 02:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!