Mümkünat Şiiri - Muhammed Mahmut Özkaynak

Tarumarın ellerinde, bozgunların kaç dirhem ederdi.
Bil sen zaruri bu kader derdi ah bilsen ne kadar ederdi.
Gazabın dirildi aymazdan, bir pustu soluduğun nefes,
Söndüremezdi nurunu gayrı neye yaradı bu heves.

Dem bu ya! vardı ödenecek bedellerle hesabımız.
Yazmaz perestiş kitabelerde! kan olup boşandı sadamız.
Gün kurumuş ve de orta yerinden yarılırken an,
Tahkir edilmiş latif bir zanlıydı şimdi zaman.
Nefs üflerdi vahiylerini çağlardık biz pınarlar,
Kendi kıyametimiz altında dağ gibiydik bir zamanlar.
Henüz bulanmamış kana omuzlarımız salınırken,
Kısılıyordu gözlerimiz, bir türkü tutturmuştuk ki şen.
Talibiydik vaatlerin, alacaklıydık devrana kinimizden.
Koptu tufan heyhat! bir vakit geldi vaktin sahibinden.

Kavuştuk biz şehit oğlu şehitler vuslatımız öte diyar,
Ne dünde kalmıştık, ne de bilmekteydik görecek gününüz mü var…
İşte biz ölümün erleri, yatışırdık deli civan kanımızda.
Hududa dayanmıştı bir mavzer gençlik çağımızda.
Sana teslimdi zafer, sana teskin savaştaydın.
Ölmektekteydin ki ölene kadar ayaktaydın.
İşte cıvıldayan mermilerden doğan imkanda,
Sarstık bilgiçler tarihini bu mücerred vatanda.
Vardık varılmaza yollar içinden karanlık şafaklarda.
Mümkün olduk, boğduk imkansızı imkansızlarda.

Ey günü döndüren hak aşkına!
Mazhar olduk olmazların oluruna.
Niyazlar içinden sıkılı kurşunlar değdi hayra,
Değdi! değdi de bir gün daha döndü dünya.
Ne bu derya deniz köpürdü soysuza,
Ne yüce dağlar açıldı kansıza.
Kalplerin çarpıntısı çalındı marşa.
Yürüdü, sırlandı fecrin çocukları arşa.

Ecramın şanına boyandı kanın,
Hilale yıldız oldu mübarek bayrağın.
Hükmün teslim muştuya uğruna nizamın,
Ahkamın kesili, gör bak değil bu sonu islamın.
Ahvalin yeksan! ey tasallut eden gayemize.
Kim ki o düşman! gömüldü Çanakkale’mize.
Susma yıkılası devir! dönsün dilin hikayemize,
Kan bürüdü sinemizi budur düşen payemize.

İşte döndü gün, yıkıldı kalbe çekili setler!
Buyruk buyruk indi rahmet yüklü melekler.
O cennet ki safir vaad bize yar bu sefer,
Ol galip sen, sensin daima el-muzaffer!
İşte sensin, işte sen ey kanından fatihin!
İşte sensin katili makus talihin.
işte sensin, işte sen ey bayraktarı tarihin!
İşte sensin yenilmez budur tarifin.