Dinle de bak gökleri, duyduğun tekbir sesi,
Bu esen rüzgar değil, erenlerin nefesi...
İstanbul çevresinde, şanlı muhasarada,
Son gecede müthiş bir taktik vardı sırada;
Madem ki fetih için gelmişti şanlı asker,
Aynen yapılmalıydı ne yapmışsa Peygamber...
Kutlu Ordu Mekke’ye girmezden hemen önce
Asker binlerce ateş yakmıştı tam o gece...
Fatih buyurdu ki:
.............................-Mum donanması yapıla!
Meşale, kandil, ateş, fener yakın, yığınla!
İstanbul gün gibi her yandan aydınlatıldı,
Tekbir sesleri ile her taraf çınlatıldı.
Dev toplar atıyordu gülle üstüne gülle,
Köhne Bizans yiyordu sille üstüne sille...
Köslerin sesi ile zonkluyordu şakaklar.
Dehşetten titriyordu şehirdeki sokaklar...
Mazgalların arkası sanırsın panik yeri,
Korku esir almıştı o şaşkın askerleri.
Mucize beklenirdi ta asırlardan beri,
Düşünün kutlu sözü ve Yüce Peygamberi;
(((Tekbirlerle fetholur, İstanbul ve Arz-ı Rum,
Bu olmadan kıyamet asla kopmaz diyorum.)))
Yüce Resul’ü haklı çıkarıyordu zaman
Arif olan herkes bu gerçeği gördü o an....
Ayasofya’ya aktı bir ışık şelalesi,
Hiç olmamıştı bundan önceleri böylesi.
Zafere bir işaret sayıldı parlak ışık
Düşmanlar tam şoktaydı ve akıllar karışık.
Işıklar söndürüldü, tam da gece yarısı
Karanlık ve sessizlik hakim bundan gerisi.
Böylesi de başka bir dehşet tablosu oldu,
Bizansta ise moral sıfırlandı mahvoldu.
Artık o sabah meyve gelmişti olgun hale,
Yıkık surlar hazırdı şehre girecek sele.
Zaferin ön şartıdır herkesin inanması,
Bunu sağladı işte, o gün (mum donanması)
(İstanbul:13.07.2006)
Ekrem ŞamaKayıt Tarihi : 13.7.2006 12:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
sevgi dolu selamlar üstadım gönlünüze inancınıza Allah zeval vermesin tebrik ediyorum
SEVGİLER HİÇ TÜKEMESİN :) :) :)
namık cem
Alev alev yanan mahşeri yerde
Bazen arazide,bazen siperde
Ecel şerbetini içmiş şehidim
diyorum naçizane ağabey
selam ve dualarımla
TÜM YORUMLAR (5)