MUM
Mum yanıyor, zaman yanıyordu..
Bir tarafındakiler gülüyor,
Bir tarafındakiler ağlıyordu.
Biri vardı aralarında.
Düşünüyor, hayata bakıyordu.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
umudun alevi titremez mi hiç!? en tedirgin mefhum diye bilirim!...
dedemi hatırladım birden. Erzincan, Erzurum ,Kars hattında açılan cephelerde kaç gün kaç gece geçirmişti aylarca yol yürümekten tabanları şişmiş askerin,sefalet,yokluk içinde metanetle vatan savunmasında karakış halka boyunlarında. kimi umut peşinde, kimi ölümün eşiğinde ve birileri yaşasın gülsün diye birileri canla başla didinmekte. Yüz kişi girdikleri bir kör dövüşte yirmibeş kişi ile dönmekte. Bunlar çok çabuk unutuldu. Ah vatan ah!. Ne canlar yatıyor bağrında. Neler hatırladım neler. Şair bu, insana düşündüren cümleler yazmalı bazı şeyleri beynin kıvrımlarına kazımalı. kutlarım günün şiirini
Ne gelirse gönderilir buluttan
İster yağmur ister dolu ister kar.
Anlaşmamız sanki biraz zor gibi
Aramızda koyu gri sisler var.
Güneş açsa gözlerini kaparsın
Hem putunu ellerinle yaparsın
Ana yoldan çıkmazlara saparsın
Yaramızda cehaletten izler var.
Özdemir Asaf farklı çizgisiyle ve anlatımıyla her zaman beğenerek okuduğum bir şair,şiirini buraya asan seçgiyi kutluyorum.
Bir tarafta ağlayanlar,bir tarafta gülenler..
Bir tarafta bunlar için ölenler..
Mum yanıyor, zaman yanıyordu.
Mumun alevi titreyor,
Umudun alevi titremiyordu. .
zaman bile yanıyor ama umudun alevi titremiyordu..Şairi saygıyla anıyorum..
Ben yunanın değil, Yunan benim medeniyetimi okumalı! Onun medeniyet dediği şeyin mahiyet-i asliyesi deniyet-i vahşiyanedir.
Eskiden öyle oluyordu. Onlar bizim hayranımız dı ve bizim tarihimizi medeniyetimizi incelemek için kapımızda kuyruk oluyorlar dı!
VA ESAFA, VA HASRETA!
Bütün gönül dostlarımıza hayırlı çalışmalar.
şiiri bana sevdiren şair' umudun alevi titremiyordu'.. saygımla ustam
Ah Erzurum,
her şey ne kadar uzaktı,kar tozarken caddelerde,genç aşıklar geçerdi hızlı adımlarla.Mulen Rouge'da akşam yemeği titrek bir mum ışığında,son parasını sayardı talebe;zira hesap göçürürdü adamı;ardından tövbe ederdi bir daha bir tazeyle çıkmaya:'Ülen senin etin ne budun ne ,sen kim güzel sevmek kim? Var git Kars kapıya ya da Çaykara caddesinde bıçkın dolmuş şoförleriyle çay demle.'
Kar hâlâ hırçın tozardı,Palandöken eski zamanlardan kalma bir muhteşem kale gibi yüce,dumanlı başında rüzgâr şarkıları.Yarı çıplak dadaş çocukları caddeler boyu kızak kayardı,hiç üşümezdiler,acıkmazdılar,bir bayram coşkusuyla Mecburiyet caddesinden Çaykara'ya ha babam kayarlardı;çay ocaklarında tavşan kanı çay eşliğinde,bıyıkları buz tutmuş dadaşlar av hikayeleri anlatırlardı...Ah Erzurum gitti gider altın tozu gümüş suyu zamanlar.Şimdi 657 nolu sokakta yasal vatandaşı oynuyoruz;oysa daha az önce kar vardı,bora vardı...
Bu şiir ile ilgili 27 tane yorum bulunmakta