Masamızın yarısı kadardı sanki
Piramide benzer, gri, gümüş tonunda.
Loşca bir ışık, hafifte bir kokusu.
Fabrika bacası gibi, heybetli
Bir o kadar da şatafatlı.
Ne çok ışıtsa da ruhumuzu,
Tükenmek bilmeyen.
Özel günler olmasına da gerek yoktu.
Her gün özel, bugün daha özel.
Tanrının huzurunda kutsanmışız gibi,
Sen ve ben.
Mistizmden de anlamazdık aslında,
Loş ışığın altında özlenen
Gülen gözlerdik öylesine.
Koca masanın etrafını
Nasıl da doldurmuşuz oysaki.
Bir yanda sen,
Bir yanda ben.
Gölgelerimiz bizim.
Konuştuklarımız ya da konuşmadıklarımız
Sustuklarımızda vardı.
Ama kalpten yol bulduklarımız…
Düşündüm de bugün;
En son ne zamandı o mumu yakışlarım?
Bir mum da senden olsun diye
O en son bakışlarım…
Emel Bağcı
Kayıt Tarihi : 25.1.2022 15:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Belki içimin karasıdır alıp götürdüğü.
TÜM YORUMLAR (1)